Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1987/8-63
K: 1987/231
T: 27.4.1987
  • TAŞINMAZA MÜDAHALENİN MENİ KARARINA UYMAMAK ( Kaymakamlığın Müdahalenin Meni Kararı Verdiği Taşınmazın Sanığın Tapulu Malı Olması )
  • KAYMAKAMLIĞIN MÜDAHALENİN MENİ KARARI VERDİĞİ TAŞINMAZDA TASARRUFA DEVAM EDEN SANIK ( Taşınmazın Sanığın Tapulu Malı Olması )
  • TECAVÜZÜN REFİ KARARINA UYMAYAN SANIK (Kaymakamlığın Hakkında Müdahalenin Meni Kararı Verdiği Taşınmazın Sanığın Tapulu Malı Olması )
  • İDARİ MEN KARARINA UYMAMAK ( Taşınmazın Umumi Köy Yolu Olmayıp Sanığa Ait Olduğunun Mahkeme Kararıyla Kesinleşmiş Olması )
3091/m.14/1
DAVA : 3091 sayılı Kanuna aykırılıktan sanık Ahmet'in hükümlülüğüne ilişkin, ( Uluborlu Sulh Ceza Mahkemesi )nden verilen 12/03/1986 gün ve 17/38 sayılı hüküm sanığın temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nce incelenerek bozulmasına karar verilmiştir.
İlk hükümde direnmeye ilişkin aynı mahkemeden verilen 17/12/1986 gün ve 111/128 sayılı son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, sanık ve mahalli C. Savcısı tarafından süresinde verilen dilekçeyle istenilmiş olduğundan, dosya hükmün bozulması istemini bildiren C. Başsavcılığının 05/02/1987 gün ve 8/233 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 3091 sayılı Yasaya aykırılık suçundan sanık Ahmet'in anılan Yasanın 15/a maddesi uyarınca takdiren 6 ay hapis cezası ile tecziyesine ilişkin hükmü Özel Daire yerinde görülmeyen sair itirazların reddine. Ancak:
1 - Yargılamanın suçüstü hükümleri yerine umumi hükümlere göre sürdürülmesi,
2 - Elatılan yolun sanığın tapusu içerisinde kaldığına ve onun özel mülkü bulunduğuna ilişkin açık kabule rağmen temel cezanın 3091 sayılı Yasanın 15/a maddesinin 2. cümlesi yerine 1. cümlesiyle tayin edilmesi,
3 - Sanık hakkında, hukuk mahkemesinde suça konu yer yönünden 06/12/1985 günlü dilekçe ile meni müdahale davası açmasına karşın 3091 sayılı Yasanın 14/1, Yönetmeliğin 34. maddeleri hükümlerine rağmen ikinci men kararı verilmiş olmasının ve aynı yer Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 25/05/1957 gün ve 1957/55-77 sayılı, Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1985/67-1985/7 sayılı ilamları kapsamlarının sanık yönünden takdiri tahfife ve TCK.nun 59. maddesinin uygulanmasının gerektiğinin düşünülmemiş olması ) isabetsizliğinden bozmuş,
Yerel Mahkeme ise özetle:
( Sanığın tecavüz ettiği yerin tapusu içerisinde kaldığı tapu uygulaması ile kabul edilmiş ise de, bu hata 1957 yılında alman tescil ilamından kaynaklanmaktadır. Esasen 1957'den bu yana dava tarihine kadar bu yer köyün umumi yolu olarak kullanılmış; her nedense sanık tarafından dava tarihinde kapatılmak ve ağaç dikilmek suretiyle tecavüz edilmiştir. Kroki tanzimi sırasında yol unutularak doğuda şahıs hududuna dayanma yapılmıştır. Bu yanlışlık sanığa hak vermez. Kaldı ki bir an için bu yerin sanık tapusu içerisinde kaldığı kabul edilse bile yetkili idarece kamu mülkü olmaktan çıkarılmadıkça özel mülke konu olamaz. Her nasılsa tescil edilmiş olsa bile tescil kararı geçersizdir. Hukuk Genel Kurulu'nun 30/09/1981 tarih ve 1979/1-167 esas, 1981/658 karar sayılı ilamı doğrultusunda sanığın tapusu geçersizdir. Davaya konu olan yerin özel mülk olduğu kabul edilmemiş olmasına göre sanık lehine indirim yapılması da uygun bulunmamıştır ) gerekçesiyle önceki hükmünde direnmiştir.
Dosya içeriğine ve delillere göre:
Köy muhtarının müracaatı üzerine Kaymakamlıkça, sanık Ahmet'in, köyün, Karamıkarısı veya Uncular Yolu Küçük Kabaca mevkiinde umumun faydalandığı, takriben 2 metre eninde ve 25 metre boyundaki yola vaki tecavüzünün men'ine 22/11/1985 tarih ve 11 sayı ile karar verilmiştir. Daha sonra 17/12/1985 tarihinde sanığın men kararına konu yere 2. kez tecavüzde bulunduğu iddiası üzerine Kaymakamlık 16/01/1986 tarih ve 1986/1 sayı ile, ilk men kararına rağmen sanığın umumun faydalandığı yolu sürmek ve bir kısmını da mülkünün sınırlan içerisine katmak suretiyle vaki ikinci tecavüzünün men'ine karar vermiş ve sanık hakkında işbu kamu davası açılmıştır.
Sanık savunmasında suça konu edilen yerin kendi mülkü olduğunu savunmuş ve savunmasını birinci idari men kararından sonra köy muhtarlığı aleyhine açtığı men'i müdahale davasının Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 04/02/1986 tarih ve 1985/67 esas, 1986/7 karar sayılı kesinleşen ilamı ile tevsik edilmiştir. Anılan ilama ilişkin Asliye Hukuk Mahkemesi'ne ait 1985/67 esas, 1986/7 karar sayılı dosyanın tetkikinde; sanığın man kararı üzerine, yerin tapulu mülkü olduğundan bahisle 06/12/1985 tarihinde hukuk mahkemesinde köy muhtarlığı aleyhine meni müdahale davası açtığı, yapılan yargılama sonunda mahkeme sanığın ibraz ettiği tapuları ila Kaymakamlığın men kararları ile infaz tutanaklarının dava konusu yere uyduğunu, tapuda yol bırakılmamış olduğunu, keza ibraz olunan Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 26/08/1957 tarih ve 1957/55-77 sayılı kesinleşmiş ilamının da dava konusu yere ait olduğunu belirleyerek, köyün yol olarak istediği ve müdahale ettiği alandan men'ine karar verilmiştir.
Sanık, kaymakamlıkça verilen ilk men kararından sonra Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açtığı 1985/67 esas sayılı davada suça konu yerin umumi yol olmadığını, tapu ile malik olduğu taşınmazın hudutları içerisinde bulunduğunu savunurken, ikame ettiği delillerden birisi de Sulh Hukuk Mahkemesi'nin, Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'nce de onanarak kesinleşen 26/06/1957 tarih ve 1957/55-77 sayılı ilamıdır. Bu ilam suça konu yerin sanığın tapusu dahilinde olduğunu, davalı köy muhtarlığının yol açmak suretiyle vaki müdahalesinin men'ine karar verildiğini içermektedir.
Şu hale göre; kaymakamlığın 3091 sayılı Yasaya göre vermiş olduğu birinci ve ikinci men kararlarına konu taşınmaz, umumi köy yolu olmayıp sanığın tapuya dayalı özel mülküdür. Yukarıda zikredilen kesinleşmiş Sulh Hukuk ve Asliye Hukuk Mahkemeleri ilamları ile bu husus sabittir.
Yerel Mahkeme ile Özel Daire arasında suçun sübutunda uyuşmazlık olmayıp, uygulanacak yasa maddesi ile men kararına konu teşkil eden taşınmaz hakkında sanığın men'i müdahale davası açmasına rağmen 3091 sayılı Yasanın 14/1, Yönetmeliğin 34. maddeleri hükümleri karşısında ikinci men kararı verilmiş olmasının ve Sulh Hukuk ile Asliye Hukuk Mahkemeleri ilamları kapsamlarının sanık yönünden takdiri tahfife yol açıp açmayacağına ilişkin ise de:
3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkındaki Kanunun amaç ve kapsamı 1. maddesinde açıklandığı üzere; gerçek ve tüzel kişilerin zilyet bulunduğu taşınmaz mallarla, kamu idareleri, kamu kurumları ve kuruluşları veya bunlar tarafından idare olunan veya Devlete ait veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerlere veya menfaati umuma ait olan taşınmaz mallara yapılan tecavüz veya müdahalelerin, idari makamlar tarafından önlenmesi suretiyle tasarrufa ilişkin güvenliği ve kamu düzenini sağlamaktır.
Yasanın 14. maddesi:
( Başvuru sırasında, taraflar arasındaki taşınmaz mal anlaşmazlığı hakkında mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilmiş veya anlaşmazlık dava konusu yapılmış ise bu Kanun hükümleri uygulanmaz... )
3091 sayılı Yasanın Uygulama Şekli ve Esaslarına Dair Yönetmeliğin 34. maddesi:
( Başvuru sırasında, taraflar arasındaki taşınmaz mal anlaşmazlığı hakkında mahkemece bir ihtiyati tedbir karan verilmiş veya anlaşmazlık dava konusu yapılmış ise 3091 sayılı Kanun hükümleri uygulanmaz.
Soruşturma memuru soruşturma öncesinde, soruşturma sırasında ve gerek görürse yetkili makamın emri ile soruşturma sonrasında taşınmaz malla ilgili anlaşmazlığın taraflar arasında Medeni Kanıma göre mülkiyet hakkında dayalı bir müdahalenin men'i veya zilyetliğin ihlali nedeniyle açılmış bir tecavüzün ref'i davasına konu olup olmadığını, taşınmaz mal anlaşmazlığı hakkında mahkemelerce verilmiş bir ihtiyati tedbir kararı bulunup bulunmadığını araştırır.
Bu tür bir davanın açılmış olduğunun veya bir ihtiyati tedbir kararının verilmiş bulunduğunun anlaşılması halinde soruşturma hangi aşamada ise işlemler durdurulur ve bu Kanuna göre karar verilemeyeceği gerekçesi ile birlikte şikayetçiye yazılı olarak duyurulur.
Mahkemeye yapılan taşınmaz malla ilgili başvuru Medeni Kanuna göre müdahalenin men'i veya tecavüzün ref'i talebi dışında ise bu durum idarenin soruşturma yapmasına ve karar vermesine engel değildir... ) hükümlerini içermektedir.
İdari men kararına konu taşınmazın sanığın tapulu yeri olduğu ve tapusunun ilama dayalı bulunduğu ve 1957 yılında köy tüzel kişiliğinin bu yere vaki müdahalesinin men'ine karar verildiği kesinleşmiş mahkeme ilamı ile sabittir. Sanık adına tapulu olan bu yer hakkında 3091 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı üzerinde durulursa, görülecektir ki yasa ve yönetmeliğin bu hükümleri karşısında bu anlaşmazlık taraflar arasında önceden müdahalenin meni veya zilyetliğin ihlali nedeniyle açılmış bir tecavüzün refi davasıyla halledilmiş bulunduğundan, bu gayrimenkulle ilgili idari men kararı verilemez. Olayımızda idari men kararı verilen taşınmaz hakkında önceden verilmiş müdahalenin meni kararı vardır. Soruşturma öncesi ve sonrasında bu husus araştırılmadan tecavüzün önlenmesi kararları verilmiştir. Sanığın men edildiği taşınmaz mülkiyet yönünden ihtilafsız olup sanığın kesinleşmiş hukuk mahkemesi ilamına dayanan tapulu mülküdür. O halde sanığın tapulu taşınmazından tasarrufunu önleyen idari karara rağmen bu yerde tasarrufunu sürdürmesi suç teşkil etmez.
Bu itibarla, direnme kararının eylemin suç teşkil etmediği değişik gerekçesi ile bozulmasına, CMUK.nun 322. maddesi uyarınca bozma nedenine göre sanığın atılı suçtan beraatine karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan üye İ. TEKİN : Sanığın eyleminin suç teşkil ettiğini, direnme hükmünün Özel Daire bozması doğrultusunda bozulması yolunda oy kullanmıştır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle sanığın eylemi müsnet suçu oluşturmadığından direnme hükmünün bu sebeple ( BOZULMASINA ), CMUK.nun 322. maddesi gereğince sanığın atılı suçtan beraatine, 27/04/1987 gününde üçte ikiyi geçen çoğunlukla karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini