 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1987/56
K: 1987/284
T: 18.05.1987
DAVA : Adam öldürmeye teşebbüs suçundan sanık Burçay'ın hükümlülüğüne ilişkin, (İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 27.5.1985 gün ve 246/81 sayılı hüküm, C. Savcısının temyizi üzerine, Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nce incelenerek bozulmasına karar verilmiştir.
İlk hükümde direnmeye ilişkin aynı mahkemeden verilen 20.6.1986 gün ve 18/151 sayılı son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi C. Savcısı tarafından süresinde verilen dilekçeyle istenilmiş olduğundan dosya C. Başsavcılığı'nın hükmün onanması istemini bildiren 4.2.1987 gün ve 1/4407 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Adam öldürmeye teşebbüs suçundan sanık Burçay'ın eyleminin müessir fiil vasfında olup suç tarihi itibariyle asli zamanaşımı oluştuğundan hakkındaki kamu davasının TCK.nun 102/4, 104/2. maddeleri uyarınca ortadan kaldırılmasına dair İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nden verilen hükmü inceleyen özel daire; oluşa ve delillere göre mağdur Nurettin'e karşı eyleminin adam öldürmeye teşebbüs vasfında olduğu gerekçesiyle bozmuş,
Yerel Mahkeme ise:
Sanığın eyleminin müessir fiil olacağı görüşüyle önceki kararda direnmiştir.
İncelenen dosyaya göre:
Sanık Burçay, yanında Ahmet isimli arkadaşı ile birlikte gezerlerken, bir konser reklam kağıtları dağıtan Erdal'ın uzattığı kağıdı almadığından aralarında tartışma çıkmış, bu tartışma sırasında sanık Erdal ve 5-6 arkadaşı tarafından dövülmüştür. Bu olaydan bir kaç gün sonra sanık, arkadaşı ile aynı yerden geçerken bu kişilerle karşılaşmış çıkan kavgada ele geçmeyen bıçakla mağdur Atakan ve Nurettin'i yaralayarak kaçmıştır.
Mağdurların her birindeki bıçak yarası tektir. Raporlarına göre; Atakan, yüzünde sabit iz kalmaksızın 8 gün işten kalır derecede, mağdur Nurettin, hayati tehlike geçirir 25 gün işten kalır şekilde yaralanmışlardır.
Sanık ile mağdurlar arasında öldürmeyi gerektirir ciddi bir husumet bulunmamaktadır. Sanığın eylemdeki amacı kendini yaralayanı aynı şekilde yaralamak, diğer bir deyişle aynen karşılıksız vermektedir. Çıkan kavgada sanık belli bir hedef gözetmeksizin salladığı bıçakla mağdur Nurettin'i yaraladıktan sonra mani sebep olmadığı halde saldırısına devam etmeyip olay yerinden kendiliğinden ayrılıp kaçmıştır. Suç kastını belirlemede yalnızca isabet kaydedilen bölgenin esas alınması mümkün değildir. Bu sebeplerle sanığın eylemini müessir fiil olarak vasıflandıran ve bununla birlikte suçun işlendiği tarihe göre; TCK.nun 102/4, 104/2. maddeleri uyarınca kamu davasını, zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldıran Yerel Mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunmuştur.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle C. Savcısının temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan Yerel Mahkeme direnme hükmünün ONANMASINA, 18.5.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.