DAVA : Receb'i kasten öldürmekten sanık Fevzi'nin hükümlülüğüne dair Sivas 1. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 9.12.1985 gün ve 92/220 sayılı hüküm resen temyize tabi olup müdahil vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesince incelenerek bozulmasına karar verilmiştir.

İlk hükümde direnmeye ilişkin aynı mahkemeden verilen 10.9.1986 gün ve 108/132 sayılı son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık ile vekili tarafından süresinde verilen dilekçeyle istenilmiş olduğundan dosya C. Başsavcılığının hükmün onanması istemini bildiren 4.2.1987 gün ve 1/4376 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü :

KARAR : Adam öldürmek suçundan sanık Fevzinin TCK.nun 448, 51/1, 59, 81/1-3, 31, 33. maddeleri uyarınca 15 sene 1 ay 15 gün ağır hapis cezası ve fer'i cezalarla cezalandırılmasına dair Sivas 1. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen hükmü inceleyen Özel Daire;

"Bilirkişi şahitler ve yediemin köy muhtarı Osman hazır bulundurulmak suretiyle mahallinde yapılacak keşifle sanığın kazdığı yerin aidiyetini tesbiti ve dolayısıyla maktülden sadır olan haksız bir hareket bulunup bulunmadığının araştırılması, sonucuna göre kanuni tahfif hükmünün tatbikine yer olup olmadığının teemmül" edilmemesi nedeniyle bozmuştur.

Yerel Mahkeme ise; taraflar arasında mevcut dava dosyalarını getirtip inceleyerek sanığın kazdığı yerin kime ait olduğu hususunda yeterli bilgii edindiklerini bundan ayrı olarak bozma kararında işaret edildiği şekilde bir araştırma yapmaya gerek olmadığını bu dosyalardan edindikleri kanaate göre sanığın kısmende haksız olmakla birlikte kendi arazisi içinde çalışırken bisikletiyle ortaya gelen maktülün hiddetli bir şekilde sanığın üzerine yürüyüp söverek "ya senin ölün çıkar, ya benim ölüm çıkar bu tarladan hatta iki göz ev yaptırayım, bir gözünü de sana vereyim, ayağınızı basarsanız çenenizi ayırırım" şeklinde sözler sarfetmesinin sanık lehine başlıbaşına adi tahriki oluşturacağı gerekçesiyle direnmiştir.

İncelenen dosyaya delillere ve oluşa göre;

Sanık, olaydan önce tarlasının sınırında bulunan tepenin altından sızarak çıkan sudan daha fazla yararlanmak için kendi tarlasna kanal kazmış bu işlemiye tarla komşusu olan maktülün suyunun azalmasına neden olmuştur. Tarafların ayrı ayrı başvurusu üzerine hukuk mahkemesince su çıkan yer üzerinde ihtiyati tedbir kararı konulmuş ve aynen muhafazası için köy muhtarı Osman'a teslim olunmuştur.

Olay günü maktül, ihtilaflı yer yakınındaki tarlasında çalışan sanığa giderek hiddetli bir şekilde "... ya senin ölün çıkar, ya benim ölüm çıkar bu tarladan iki göz ev yaptırıayım, bir gözünü de sana vereyim... ayağınızı basarsanız çenenizi ayırırım" diye tehdit ederek çalışmasını bırakmasını söylemiş üzerine yürüdüğünde sanık elinde bulunan kürekle vurup onu öldürmüştür.

Açıklanan oluşa göre maktülün tarlasında çalışan sanığın üzerine yürümesi, tedbir dışına çıkacak şekilde tüm tarlasını bırakmasını istemesi ayrıca açıklanan sözleri sarfetmesi başlıbaşına TCk.nun 51/1. maddenin uygulanmasını gerektirir adi tahrik nedenleridir. Bu itibarla yerel mahkemenin bu yöndeki direnme kararı yerindedir.

Ancak hüküm tarihinden sonra 15.4.1987 tarihinde kabul edilerek 24 Haziran 1987 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe konulan 3355 sayılı yasa ile 647 sayılı Cezaların İnfazı hakkındaki kanunun 4. maddesinin dördüncü fıkrası değiştirilmiş, uygulamada asıl mahkumiyetin bu madde hükmününe göre çevrilen para cezası veya tedbir olacağı hükmü vaz olunmuştur.

Sanığın tekerrüre esas olan mahkumiyeti 5.3.1984 tarihinde infaz edilen TCK.nun 513/2, 522; 647 sayılı kanunun k4. maddesi uyarınca hükmolunun 11.250 lira ağır para cezasından ibarettir.

CMUK.nun 305/1. maddesi uyarınca üçyüzbin liraya kadar para cezalarına dair hükümler kesin olup aynı maddenin son fıkrasına göre bu suretle verilen hükümler tekerrüre esas olamaz.

3355 sayılı yasa ile 647 sayılı yasada yapılan değişiklik tekerrür hükümlerinin uygulanması yönünden sanık lehine olup TCK.nun 2/2. maddesi uyarınca sanık hakkında uygulanmalıdır.

Bu itibarla sanığa adam öldürme suçundan TCK.nun 448, 51/1, 59. maddeleri uyarınca tayin olunan 15 yıl ağır hapis cezasına tekerrürden dolayı TCK.nun 81. maddesi uyarınca ilave olunan 1 ay 15 gün ağır hapsin hüküm fıkrasından çıkarılması suretiyle sanığın sonuç olarak 15 sene ağır hapis cezası ve fer'i cezalarla cezalandırılmasına karar verilmesi suretiyle yerel mahkeme direnme hükmünün düzeltilerek onanmasına karar verilmelidir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle tahrik konusunda direnme sebebi yerinde görülen yerel mahkeme hükmünün bilahare yürürlüğe giren ve lehe olan 3355 sayılı Yasa nedeniyle BOZULMASINA, sanığa adam öldürme suçundan TCK.nun 448, 51/1, 59. maddeleriyle tayin olunan 15 yıl ağır hapis cezasına tekerrürden dolayı TCK.nun 81. maddesi ile ilave olunan 1 ay 15 gün ağır hapsin hüküm fıkrasından çıkarılması suretiyle sanığın sonuç olarak 15 yıl ağır hapis cezası ve kararda yazılı diğer fer'i cezalarla cezalandırılmasına kararda yer aalan yazılı diğer fer'i cezalarla cezalandırılmasına kararya yer alan sair hususların aynen ipkasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18.5.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972