 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1987/525
K: 1987/123
T: 16.03.1987
DAVA : 1.9.1981 günlü sanığın yönetimindeki araçla 2/8 kusurlu hareketiyle mağdur İ.D.'ye çarptığı, ilk raporlarında hayati tehlike geçirdiğinin bildirilmesi üzerine hakkında TCK. 459/2. maddesine muhalefetten kamu davası açıldığı, yapılan yargılamada mağdurun şikayetçi olmadığını söylediği, yerel mahkemenin, mağdurun hayati tehlike geçirir derecede yaralandığından sevk maddesiyle hükümlülüğüne karar verdiği ve bu kararın Özel Dairece bozulması üzerine yeniden alınan rapora göre eylemin TCK. 565. maddesine aykırılık suçunu oluşturduğu sanığa verilen süre içinde yargılama gideri ve para cezasını ödediğinden TCK. 119. maddesi uyarınca kamu davasının ortadan kaldırıldığı, Özel Daire ile C.Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlığın düşme sebeplerinden olan dava zamanaşımının TCK. 119. maddesinden önce nazara alınıp alınmayacağında oluştuğu görülmüştür.
Zamanaşımı gerçekleştiğinde yargı organları bunu kendiliğinden uygular.
Zamanaşımı ve önödeme kurumu, ceza ilişkisini düşüren sebeplerden olmakla düşme sebeplerinin ortak özelliklerine haiz olacaklardır. 11.4.1983 gün 2/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; düşme sebepleri birden fazla oldukça ceza ilişkisini ortadan kaldıranlar sadece infaz ilişkisini düşürenlerden önce uygulamak gerekir. Keza birden fazla düşme sebeplerinden herbiri ceza veya infaz ilişkisini düşürmekte ise, sanık veya hükümlünün en lehine olan uygulanır, düşme sebeplerinin bir özelliği de bunların hakim tarafından diğer sebeplerden önce nazara alınması olduğudur. Bir düşme sebebi bulundukta hakim başka hiçbir hususu araştırmaksızın olaydaki sanıklara bu düşme sebebinin uygulanmasına imkan olup olmadığını araştırır ve uygulanabileceğine kanaat getirdiği takdirde derhal düşme sebebini uygulayarak davanın ortadan kaldırılmasına karar verir. Oysa ön ödemede sanık ön ödemeyi yerine getirmediği takdirde yargılamaya devam olunması ve sanık hakkında bir karar verilmesi gerekir. Verilecek karar ise gene zamanaşımı ile düşürmek olacaktır.
Dava zamanaşımı, sanığın rızası hilafına uygulanabildiğinden ve sanığa herhangi bir külfet getirmediğinden ön ödemeye nazaran daha ziyade lehe bir kurumdur. Bir itibarla ve açıklanan nedenlerle zaman aşımına bağlı düşme sebebinin ön ödeme yaptırılmadan öncelikle uygulanması gerekir.
Değişen suç vasfına göre TCK. 102/5. maddesinde yazılı asli zamanaşımı gerçekleştiğinden davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar verilmelidir.
Bu itibarla C. Başsavcılığı itirazının kabulü ile özel daire onama kararının kaldırılmasına, zamanaşımı nedeniyle yerel mahkeme hükmünün bozulmasına, bozma nedenlerine göre yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden sanık hakkındaki davanın TCK. 102/5. maddesi uyarınca ortadan kaldırılmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle C. Başsavcılığı itirazının kabulü ile Özel Daire kararının kaldırılmasına, açıklanan nedenle yerel mahkeme hükmünün bozulmasına ve TCK. 102/5. maddesi uyarınca belirlenen suç vasfına göre dava zamanaşımı oluştuğundan sanık hakkındaki kamu davasının ortadan kaldırılmasına 16.3.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.