 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1987/491
K: 1987/688
T: 28.12.1987
DAVA : Taahhüdü ihlal etmek suçundan sanık Kemal Yakın'ın hükümlülüğüne dair Erdemli İcra Ceza Mahkemesinden verilen 7.5.1987 gün ve 43/16 sayılı hüküm sanığın temyizi üzerine Yargıtay 8.Ceza Dairesinin 24.5.1987 gün ve 7131-7796 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmiştir.
C.Başsavcılığının CMUK.nun 322. maddesi uyarınca Özel Daire onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün bozulması istemini bildiren 22.10.1987 gün ve 150 sayılı itiraznamesiyle dosyanın 1. Başkanlığa gönderilmesi üzerine Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü,
KARAR : Taahhüdü ihlal etmek suçundan sanık Kemal Yakın'ın İİY.340. maddesi uyarınca mahkumiyetine ilişkin hükmü inceleyen Özel Daire, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün onanmasına karar vermiştir.
Bu karara karşı itiraz eden C.Başsavcılığı; (İncelenen İcra dosyasınıda, borcun 15.6.1986, 15.7.1986, 15.8.1986 tarihlerinde 200.000 er lira olarak, kalan bakiyeninde bu tarihten sonra taraflar arasında anlaşma yapılarak ödeneceği kararlaştırılmıştır.
Taahhüde bakiye borcun ödenmesi şarta bağlandığı gibi ödeme zamanı da belirtilmemiştir.
O halde yasal bakımdan geçerli bir taahüd yoktur, gerekçesiyle Özel Daire onama kararının kaldırılarak Yerel Mahkeme hükmünün bozulmasını istemiştir.
İncelenen dosya ve kanıtlara göre;
Sanığın faiz ve icra takip giderleri hariç şikayetçiye 1.340.000 lira borçlu bulunduğu, haczedilen mallarının satışı sırasında C.Başsavcılığı itirazında belirtildi.
İİY.340. maddesinde; aynı yasanın 111. maddesi uyarınca borçlu tarafında yapılan taahhüdün makbul bir sebep olmaksızın ihlali hali yaptırıma bağlanmış bulunmaktadır.
111. maddeye göre, "Borçlu alacaklının satış talebinden evvel borcunu muntazam taksitlerle ödemeyi taahüt eder ve birinci taksidi de derhal verirse icra muamelesi durur.
Şu kadar ki borçlunun kafi miktar malı haczedilmiş bulunması ve her taksidin borcun dörtte biri miktarından aşağı olmaması ve nihayet aydan aya verilmesi ve müddetin üç aydan fazla olmaması şarttır.
Olaya baktığımızda sanığın satış sırasındaki taahüdünün bu yasal düzenlemeye uygun olmadığı görülmektedir. Şöyleki, taahhüd alacaklının satış istemesinden önce olmayıp satış sırasında yapılmış, birinci taksit derhal ödenmemiş, her taksidin borcun tamamının dörtte birinden aşağı olmaması ve müddetin üç aydan fazla bulunmaması kurulanı uyulmamış, ve taahhüdün borcun tamamının kayıtsız ve şartsız ödemesini kapsamadığı görülmüştür.
O halde yasaya uygun bir taahhüdden söz etmek olanaksızdır.
Bu itibarla C.Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklandığı üzere, C.Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Daire onama kararı kaldırılarak yerel Mahkeme hükmünün BOZULMASINA, 28.12.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.