 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1987/456
K: 1987/119
T: 16.03.1987
DAVA : SSK.dan emekli aylığı olmakta olan müşteki Yusuf Söylemez'in olay günü sabah saat 03.30 sıralarında sanığın görev yaptığı TC. Ziraat Bankası Hamamönü şubesine geldiği ve orada aylık alacaklarla birlikte sıraya girmek için kartları almakla görevlendirilen bankanın bekçi odacısı sanık Bekir Polat'a kartını verdiği bankanın açılışından itibaren sıranın kendisine gelmesi için saat 11.00 e kadar bekleyip bir türlü adının çağrılmaması üzerine görevlilere başvurduğu, banka görevlilerinin kart ve çekini bulamadıkları SSK.ya gidip yazı getirmesini söylemeleri üzerine yazıyı getirip araştırma yapıldığında, kurumdan gönderilen 21001/068 nolu 54.241.50 liralık çekin işlemleri yapılmak suretiyle vezneden hak sahibine ödendiğinin kendisine söylendiği, ancak müştekinin parayı almadığını ısrarla söylemesi üzerine banka müfettişlerinin soruşturmayı yürütüp bankada görevli şef, veznedar, odacı ve bekçilerin ifadelerini aldıkları bu arada şubede görevli Asım Kaya adına PTT kanalı ile gelen bir mektup ile çekin arkasındaki yazıları esas alıp bilirkişi incelemesi yaptırıldığı çekin arkasındaki ve önyüzündeki imzayı müştekinin atmadığı bankada görevli ve kartları toplayan, sıraya koyan sanığın imzayı taklit ederek banka içindeki yoğun iş hacminden yararlanarak ilililere onaylatıp parayı vezneden ya bizzat ya da görevlendirdiği biri vasıtasıyla aldığı, sanığın soruşturma safhasında işi sükünetle düşünüp alacağı tavri belirlemek için memleketine gittiği ve bilahare döndüğü, sanığın aynı gün bankaya babasını da getirip onun emekli maaşını da almasına yardımcı olduğu, müştekinin okur-yazar olmayıp sadece imzasını atabildiği, sanığın bilahare haksız yere aldığı parayı tazmin için şubece hakkında hukuk davası açıldığı ve çek bedelini ödemeye mahkum edilip bu hüküm Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 9.7.1984 gün ve 5720/6199 sayılı ilamı ile onanıp kesinleştiği.. Özel Daire ile C.Başsavcılığı arasında oluş ve sübutta uyuşmazlık olmadığı,
Uyuşmazlığın, suç konusu çekin resmi belge olup olmadığının soruşturulması resmi belge olduğu takdirde TCK. 79. maddesi delaletiyle yalnızca TCK. 345. maddesine uyar suç olup olmadığı konusunda oluştuğu görülmüştür.
Sanığın asli görevi banka bekçiliği olmakla beraber bunun yanında emekli aylığı alacak kimselerin kartlarını toplamak ve sıraya koymaktır. Müşteki olay günü kendisi gibi aylık alacak kimselerle birlikte kartını ona vermiş, sanıkta müştekinin imzasını taklit ederek parasını almış fakat ona vermemiştir.
Sanık, dava konusu çekin sıhhat ve kuvvetine tesis eder bir sahtecilik işlemi yapmadığından eylemi sadece paranın alındığını tesvik edip bu konuda müşteki imzasını taklitten ibaret bulunduğundan, bu eylem güveni kötüye kullanmak suçunu oluşturur. Bu itibarla itirazın kabulü ile yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle C.Başsavcılığı itirazının kabulü ile özel daire bozma kararının kaldırılmasına oluşa, delillere ve gerekçeye göre usul ve yasaya uygun olan yerel mahkeme mahkumiyet hükmünün onanmasına 16.3.1987 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.