 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1987/437
K: 1987/651
T: 21.12.1987
DAVA : Ehiyetsiz oto kullanmak suçundan sanık Bilal Aygün'ün mahkumiyetine dair Üsküdar 2. Sulh Ceza Mahkemesinhden verilen 29.11.1985 gün ve 1514/1717 sayılı hüküm, sanık vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesince incelenerek bozulmuştur.
İlk hükümde direnmeye ilişkin aynı mahkemeden verilen 12.12.1986 gün ve 86/2137 sayılı son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, sanık vekili tarafından süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş olduğundan, dosya C. Başsavcılığının hükmün bozulması istemini bildiren 21.9.1987 gün ve 7-11903 sayılı tebliğnamesiyle, 1. Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 2918 sayılı yasaya aykırı davranışta bulunmak suçundan sanık Bilal Aygün'ün, anılan yasanın 36/3. maddesi gereğince takdiren 15 gün hafif hapis ve 5.000 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına; 2248 sayılı yasanın 4. maddesinin 2. fıkras açık hükmüne göre, sanığın 1.5.1975 tarihinde işlediği ormandan açma yapmak eyleminden dolayı 28.11.1977 tarihinde kesinleşen Cide Sulh Ceza Mahkemesinin 24.10.1977 ve 151/320 sayılı ilamı ile 6831 sayılı yasanın 93/2, 647 sayılı kanunun 4 ve 6. maddelerinin uygulanması suretiyle üç ay hapis cezasından çevrilmiş ve ertelenmiş 1800 lira ağır para cezası bulunduğu, böylece paraya çevrilmiş olsa dahi sanığın geçmişte hürriyeti bağlayıcı sabıkası olduğundan sanığa verilen hafif hapis cezasının bu nedenle para cezasının veya tedbire çevrilmesine olanak bulunmadığına, ancak TCK.nun 95. maddesi gereğince sanığın ertelenmiş olan sabıkasının aradan geçen süre itibari ile ayrıca çektirilmesine yer olmadığına ilişkin hükmü, Özel Daire;
(1 - Tecil edilmiş hükmün kesinleştiği tarihten itibaren beş sene içinde yeniden mahkum olmadığına göre, TCK.nun 95/2. maddesi gereğince mahkumiyetinin esasen vaki olmamış sayılacağının düşünülmemesi ve bu nedenle;
2 - 22.6.1979 tarihinde yürürlüğe giren 2248 sayılı kanunun 10. maddesi 647 sayılı kanunun 4. maddesini değiştirmiş ve 30 güne kadar 30 gün dahil hürriyeti bağlayıcı cezanın hükmedilmesi ve maddede yazılı koşulların bulunması halinde bu cezanın para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilme esasını getirmiş olmasına göre, sanık hakkında hükmolunan hürriyeti bağlayıcı ceza için kanunun öngördüğü çevirme işleminin yerine getirilmemesi) isabetsizliğinden bozmuş;
Yerel Mahkeme ise:
(Bozma ilamında belirtilen sanığın ertelenmiş halde bulunan sabıkasının TCK.nun 95/maddesi gereğince esasen vaki olmamış sayılması yolundaki kanun hükmü, ertelenmiş olan cezanın aradan geçen süre itibariyle çektirilmesinin gerekip gerekmeyeceği yönünde hükümler ihtiva edip, Yargıtay bozma ilamında belirtildiği gibi bu durumun 2240 sayılı kanunun 4/2. maddesi gereğince para cezasına veya tedbire çevrilmesine etkili olmadığı; bu maddenin açı hükmüne göre ertelensin veya para cezasına çevrilsin, sanığa verilecek 30 güne kadar 30 gün dahil kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezaların para cezasına veya tedbire çevrilmesi için hakime zorunluluk yükleyen nitelikte bulunmadığı; 647 sayılı kanunun 4. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması tamamen hakimin takdirine bırakılmış olduğundan ve bu yolda hakimin taktir yetkisini kullanarak, sanığa verilen hafif hapis cezasının para cezasına veya tedbire çevrilmesine yer olmadığına karar verilmesinde usul ve kanuna uymayan herhangi bir cihet bulunmamaktadır) gerekçesiyle önceki hükmünde direnmiştir.
Kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezaların para cezası veya tedbire çevrilmesi esasları, 647 sayılı yasanın 4. maddesinde iki fıkra halinde düzenlenmiştir. Maddenin birinci fıkrasında, tüm kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezaların para cezası veya tedbire çevrilmesi: suçlunun kişiliği, sair halleri ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre hakimin takdirine bırakılmış; ikinci fıkrada ise, hürriyeti bağlayıcı cezanın 30 günden az ve geçmiş hürriyeti bağlayıcı cezası bulunmayan suçlunun cezasının para cezası veya tedbire çevrilmesi zorunlu kılınmıştır.
Kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezalarda 647 sayılı yasanın 4. maddesinin 1 ve 2. fıkrasının uygulanmasını yasaklayan bir koşul yoktur. Bu itibarla, kısa süreli hürriyeti b bağlayıcı ceza ile mahkum olan kimsenin geçmiş sabıkası bulunsa bile cezanın para cezası veya tedbire çevrilmesini takdire yasal bir engel bulunmadığı gibi; ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 28.4.1986 gün, 587/272 sayılı kararı ve sonraki birçok kararında açıklandığı üzere;
Sanığın, işlediği cürümden dolayı verilen mahkumiyet hükmünden itibaren beş seneden fazla bir zaman geçmiş ve bu süre içinde hapis veya ağır para cezasına mahkum olmamış olması nedeniyle, TCK.nun 95. maddesi gereğince "vaki olmamış sayılan" önceki mahkumiyet 647 sayılı yasanın 4. maddesinin uygulanmasına engel teşkil etmeyeceğinden, sanık vekilini temyiz itirazlarının bu nedenle kabulü ile, direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, tebliğnamedeki isteme uygun şekilde, Yerel Mahkeme direnme hükmünün BOZULMASINA, 21.12.1987 gününde ve oybirliği ile karar verildi.