Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1987/42
K: 1987/211
T: 13.04.1987
DAVA : Cürüm işlemek için teşekkül meydana getirmek ve ruhsatsız olarak vehamet arzeden bombaları taşıyıp bulundurmak suçlarından sanık Recep Muhtar Erhuma Tarhuni ve Ali El Aceli ramadan'ın birinci suçtan beraatlerine, ikinci suçtan mahkumiyetlerine dair Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesinden verilen 6.6.1986 gün ve 43/39 sayılı hüküm, C. savcısı ve sanıklar vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesince incelenerek beraate ilişkin kısmı bozulmuştur.
İlk hükümde direnmeye ilişkin aynı mahkemeden verilen 16.12.1986 gün ve 107/83 sayılı son hükmün Yargıtayca incelenmesi C. savcısı tarafından süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş olduğundan dosya C. Başsavcılığının hükmün bozulması istemini bildiren 23.1.1987 gün ve 8/65 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR : Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak, izinsiz olarak vahamet arzeden bombalar bulundurmak ve taşımaktan sanıklar Recep Muhtar Erhuma Tarhuni ile Ali El Aceli Ramadan'ın TCK. 264/5, 2845 Sayılı Kanunun değişik 39, TCK. 31, 40. maddeleri uyarınca beşer yıl ağır hapis 75.000 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmalarına ceza süresi kadar amme hizmetlerinden yasaklanmalarına takdiren ceza süresinin 1/3'ü olan 1 yıl 8 er ay süreyle sanık Recep'in Manisa, sanık Ali'nin Muğla İl Merkezinde emniyeti umumiye nezareti altında bulundurulmalarına, tutuklulukta geçen sürelerin cezalarından mahsubuna, suç oluşturan bombaların zoralımına, cürüm işlemek için teşekkül oluşturmaktan delil yetersizliği sebebiyle beraatlerine dair Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesinden verilen hükmü C. Savcısı ve sanıklar vekillerinin temyizi üzerine inceleyen özel daire; sanıkların C. Savcısı huzurundaki anlatımları ile bunu doğrulayan hakim önündeki savunmasına ve dosya kasamına göre; ABD.ne karşı eylemler yapma yönünde bilinçlendirilip yetiştirildikleri ve Türkiye'ye eylemler yapmak için gelip gittikleri ve son olarak olay tarihinden birkaç gün önce Türkiye'ye gelerek saldıracakları hedefleri araştırıp seçtikleri, eylemlerinin tek olması yanında birden fazlada olabileceğinde kuşku bulunmadığı, bu itibarla TCK.313. maddesindeki suçun da sübut bulunduğu gerekçesiyle bozmuştur.
Bu karara karşı dosyanın gönderildiği Yerel Mahkeme sanıklar hangi teşekküle mensup olduklarının, aralarındaki birleşme, disiplin ciddiyet ve düzenin ne düzeyde olduğunun tespit olunmadığı, sanıkların olay öncesi Ülke dışındaki faaliyetlerinin belirlenmeyeceği ve bu suretle TCK.313. maddesindeki suçlarının sübut bulunmadığı gerekçesiyle direnmişlerdir.
İncelenen dosyaya ve delillere göre;
Libya uyruklu olan sanıklar Recep Muhtar Erhuma Tarhuni ile Ali El Aceli Ramadan hakkında cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak ve patlayıcı maddelerden bomba bulundurmak ve taşımak suçlarından kamu davası açıldığı yapılan yargılama sonunda verilen kararlara gör cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak suçunun oluşup oluşmadığı; sübut bulup bulmadığı uyuşmazlığın konusunu oluşturmaktadır.
Sanıkların, oluşa uygun ve bu nedenle samimi kabul edilen C. Savcılığı ve Hakim huzurundaki anlatımlarına göre;
Libya uyruklu sanıklar Recey Muhtar Erhuna Tarhuni ile Ali El Aceli Ramadan'ın Libya'nan güneyinde Sudan sınırına yakın yerde oluşturulan bir eğitim kampında Hava Yüzbaşı Abdullah Mansur tarafından Ömer Mehdi isimli şahısla birlikte Türkiye'deki ABD. tesislerine ve vatandaşlarına karşı eylem yapmak için eğitilip silah ve bomba kullanmayı öğrendikleri üç ay kadar devam eden bu eğitim sırasında başka kişilerinde diğer ülkeler için eğitildikleri,
Sanık Ali El Aceli Ramadan'ın Türkiye'yi tanıtmak için Abdullah Mansur tarafından para vermek suretiyle Türkiye'ye Ocak 1986 tarihinde gönderildiği, sanık Ali El Aceli Ramadan'ın 12.1.1986 tarihinde Suriye'den Türkiye'ye girerek İstanbul'a gittiği, burada Hava yolu ile gelen Abdullah Mansur'la buluşup İstanbul'da 15-20 gün bir pansiyonda kaldıktan sonra Abdullah Mansur'un talimatı üzerine Libya'ya geri döndüğü, İstanbul'da bulunduğu süre zarfında kendi gibi Libya'lı olan Mustafa Abuşofa ve Libya Havayollarında görevli Mansur Ümran'la tanıştığı burada kaldığı süre zarfında Abdullah Mansur'un ABD'nin Libya'ya herhangi bir saldırıda bulunması halinde bu ülkenin Türkiye'de bulunan tesislerine adamları vasıtasıyla saldırılar düzenlemek için bu tesislerin bulundukları yerlere gidip gördüğü,
ABD-Libya ilişkilerinin gittikçe gerginleşmesi karşısında muhtemel bir saldırıya cevap vermek üzere sanıklar Ali El Aceli Ramadan, Recep Muhtar Erhuma Tarhuni ve Ömer Mehti'nin 14 Nisan 1986 günü Trablus şehrinden Libya Havayolları uçağı ile İstanbul'a geldikleri, burada kendilerini Mansur Ümran'ın karşıladığı, sanıkların Taksim civarında bir pansiyonda kaldıkları, ertesi gün sanık Ali El Aceli'nin Mansur Ümran'la buluştuğu, Masur Ümran'ın kendisine ABD.nin Libya'ya saldırdığı, kendilerinin de eylem yapmak için Ankara'ya gitmelerini, orada Libya Halk Bürosunda görevli Şhaban ile görüşmesini söylediği, daha sonra Libya Konsolosluğuna gidip orada kendilerine otobüsle Ankara'ya gitmelerinin uygun olacağının söylenmesi üzerine Ali El Aceli ve Recep Muhtar'ın 16 Nisan 1986 günü sabah 09.00 Ankara'ya hareket edip öğleden sonra Ankara'ya gelerek Dedeman Otelinde 710 nolu odaya yerleşerek kendilerine isim verilen Shaban'a telefon edip buluştukları, 17 Nisan 1986 günü Shaban'la buluştuklarında bir gün önce ABD.nin Libya'ya karşı yaptığı eylemi görüşüp Shaban'la kendilerine Ankara'da iki ayrı yerde ABD tesislerine eylem yapmalarını söylediği, ancak sanıkların birlikte eylem yapacaklarını söylemesi üzerine Shaban'ın öyleyse diğer eylemi Filistinlilere ya da Türk militanlara yaptırırım diyerek kendilerinden ABD Subay Kulübüne eylem yapmalarını istediği, o gün iç: sanık Ali El Aceli'yi alıp bu kulübün bulunduğu yeri ona gösterdiği,
Olay günü sabahı sanık Ali El Aceli'nin eylem yapacakları yeri diğer sanık Recep'e gezip gösterdiği ve akşam üzeri Shaban ile buluşup onun bir çanta içinde getirdiği 6 adet el bombasını alıp, bombaları Subay Kulübünün penceresinden içeri atmak için kulübün bulunduğu Gaziosmanpaşa semtine geldikleri, binaya yaklaşırken orada bulunan güvenlik görevlileri tarafından şüphelenip durdurulmak istenildiğinde her iki sanığın kaçmaya başladıkları ve ellerindeki çantayı orada duran bir kamyonetin içine attıkları ancak fazla uzaklaşmayıp yakalandıkları.
Olaya karışanlardan Mansur Ümran'ın 23.4.1986 günü Atatürk Havalimanından yurdumuzu terk ettiği, Abdulhalit El Hadi Sadun, Muhamm Shaban Hassan'ın siyasi dokunulmazlıkları bulunduğundan haklarında açılan davanın tefrik olduğu,
Sanıkların olayla kullanacakları bombaların Türkiye'de bir çok anarşit olaylardan kullanılan türden yabancı kaynaklı olup her birinin 1256 m2 alanda öldürücü etkiye sahip olduğu,
Ankara Adli Tabibliğinin 26.4.1986 gün 9610 sayılı raporlarına göre sanıkların güvenlik gözetimi altında geçen süre zarfında herhangi bir cebir ve şiddete maruz kalmadıkları belirtilmiştir.
TCK.313. maddede düzenlenen suç, bir tehlike suçudur. Ceza Hukukundaki genel ilkeye bir istisna getirmek suretiyle toplum yararına; hazırlık hareketleri cezalandırılmaktadır. Amaç; müstakbel suçları önlemektir henüz bir suç işlemedikleri halde sadece cemiyet teşekkül çete kurmuş olmalarından dolayı bunların mensuplarına ceza verilmesinin tek sebebi budur.
Suç için yapılan birleşme daimidir. Eylemde suçlar kararı etraftaki örgütün varlığı esastır Birleşmedeki gaye yalnız suç işlemeye yönelik cürüm kastıdır. İradelerin bu yolla birleşmeleri sonucu cürüm işlemek için teşekkül meydana getirme cürmü başka amaçlarla cemiyet, kurma Örneğin TCK.141, 163, 168 den ayıredilmesi mümkün olur.
2245. Sayılı Yasa ile yapılan değişiklikte maddenin önceki maddedeki unsurlara esasta bağlı kalınmış bir araya gelme sayısı indirilmiş yatırım miktarı artırılmış bunun haricinde (Her ne suretle olursa olsun, sözcüğü ile önceki metinde yer alan adliye (TCK.282,310) ammenin itiması (316,368) ammenin selameti (360-413) adabı umumiye (414, 447) Şahıs ve mal (491-525) aleyhine işlenen cürümler dışında kalan Hürriyetler aleyhine işlenen cürümlerle Devlet şahsiyetine işlenen cürümler gibi bölümlerde yer alan suçlarda madde içeriğine alınmak amacı genişletilmiştir.
Madde gösterilen suçlardan birinin yalnız bir defa işlenmesi için bir araya gelme, cürüm işlemek için teşekkül oluşturma suçunu oluşturmaz. Yasanın amacı basit birleşme olmayıp kamu için tehlike oluşturacak durumları cezalandırmaktadır. Böyle bir durum ise birden çok ve hatta bilirsiz sayıda suçların veya suçun işlenmesi yönündeki birleşmedir. Suçu basit birleşmeden ayıran devamlılık ve birden fazla suç için olma sürekliliktir. Bunun sonucu olarak planlı ortaklık ve eylemi paylaşma unsurları da gerekir. Varoluş gereğini yerine getirmenin olaysal değerlendirilmesi bu teşekkülü basit birleşmeden ayıran TCK.314 ve 315 maddelerinden de anlaşılmaktadır.
Belirli bir cürüm için bir kaç kişinin bir araya gelmesi genelde ayrı bir cürüm olur, me de şiddet nedeni. Bununla birlikte birden çok kimsenin şu yada bu cürmü değilde herhangi bir cürüm yada cürümleri işlemek için birleşmeleri halinde bağımsız olan bu cürüm meydana gelir.
Yerel Mahkeme sanıkların cürüm işlemek için teşekkül oluşturduklarına dair yeterli delil bulunmadığını Türkiye'deki hedeflerinin tek eylemle sınırlı olduğunu kabul etmektedir.
Ancak; kullanılmaları özel eğitim gerektiren el bombalarının sanıklar tarafından eylemde kullanılmak üzere bulundurulması, olay öncesi bunlar üzerinde söyledikleri gibi eğitildiklerinin maddi delilidir.
Sanıkların eylemlerinde kullanacakları bu patlayıcı maddeler; tabanca, bıçak, dinamit vs. gibi kolaylıkla bulunabilir maddelerden değildir. Bunları sanıkların beraberlerinde Yurt Dışından getirmedikleri, türkiye'de, sağladıkları anlaşılmaktadır. Bunların kolayca sağlanması örgütsel bir bağlantıyı göstermektedir. Ülkemizde bir çok anarşik olayda bu tür cüns bombaların kullanıldığı saptanmıştır. Böylece eylemcilerin, zaman ve mekan içinde suç işlemi hedefli süre gelen bir örgütün elemanları olduğu ve amaca matuf eylemlerden herhangi birine yöneldiklerinde ele geçtikleri anlaşılmaktadır.
Eylemden önceki birleşme, buluşma ve eğitilip yönelme aşaması TCK.nun 313. maddesine muhalefet suçunun oluşması için yeterlidir.
Her iki sanık Ankaraya gelinceye kadar eylem yapacakları ABD tesis ve binalarını bilmemekte, kendilerine ayrı hedef gösterildiğinde birbirlerinden ayrı eylem yapamayacaklarını söylemektedirler. Bu hal; cürüm birliğinin (örgütünün) mevcudiyetinin ve süregeldiğinin kesin görüntüsüdür.
Bu açıklamalar karşısında sanıkların TCK.313. maddesinde düzenlenen cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak suçunu işledikleri ve dosyada mevcud delillerin bu suçtan mahkumiyetlerine yeter nitelik ve derecede olduğu anlaşıldığından yerel Mahkeme direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle C. Savcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile yerel Mahkemenin sanıkların cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak suçundan verdiği Beraat hükmünün gösterilen sebepten dolayı tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 13.4.1987 gününde oybirliği ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini