 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1987/257
K: 1987/372
T: 21.09.1987
DAVA : 16.6.1986 tarihli oturumda tefhim edilen ve hükmün esasının oluşturan kısa kararda (hüküm fıkrasına) ekli ve gerekçeli kararda açıklanacağı üzere:
1- Sanık Şerife hakkında kamu davasının şikayet olmaması nedeniyle ortadan kaldırılmasına.
2- Sanıklardan Enver ve Osman Metin Kara'nın üzerlerine atılı bulunan ızrar suçundan dolayı TCK.nun 516/ilk, 522, 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri gereğince 55.500 lira ağır para cezasıyla ayrı ayrı tecziyelerine.
3- Sanık Osman Metin Kara'nın tehdit suçundan beraatine.
4- Sanıklak Süleyman Demir, Talat Demir, Enver Kara ve Osman Metin Kara'nın TCK.nun 482/3, 72, 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri gereğince 16.500 er lira ağır para cezasıyla ayrı ayrı tecziyelerine, hakaret karşılık olduğundan bu suçtan verilen cezaların iskat edilmelerine denilmekle, yetinildiği dosyanan incelenmesinden anlaşılmaktadır.
KARAR : 14.12.1955 gün ve 19/28 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında Hükmedilen cezanın tayin edilebilmesi için 29. maddenin vazettiği kaideye göre evvela o suça kanunun koyduğu aşağı ve yukarı hadler arasında bir ceza tayin edilecektir ki, bu temel cezadır.
Bundan sonra ceza şiddet sebepleri ile birbiri ardınca artırılacaktır. Bunu müteakiben de tahfif sebepleri ile birbiri ardınca indirilecektir. Ancak bu kaideye istisna olarak 29. maddenin 5. fıkrası 4 halin en sonra nazara alınmasını emretmektedir. Bu dört hal: Yaş, akli halet, takdiri tahfif sebebi ve tekererrürdür denilmesi ve CMUK.nun 261. ve 268. maddeleri gereği, hükmün esasını oluşturan kısa karar da (hüküm fıkrasında) temel cezanın ne olduğu, ne nisbette misil artırmasına tabii tutulduğu, hapis cezasının günlüğü kaç ilaradn paraya çevrildiği açıklanmak suretiyle toplam cezanın ne suretle belirlendiği hertürlü denetime imkan verecek şekilde görterilmesi gerektiğinden, C. Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmelidir.
SONUÇ : Çoğunluk görüşüne katılmayan üyeler: (Kısa kararda, sanıklara uygulanan Kanun maddeleri ve verilen toplam cezalar belirtilmiş ve atıf yapılan gerekçeli kararda CMUK.nun 261. ve 268. maddelerine uygun şekilde düzenlenmiş olduğundan, C. Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmesi gerektiğini) ileri sürerek, bu yolda oy kullanmışlardır.