Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1987/1-203
K: 1987/367
T: 21.9.1987
466/m.1
Adam öldürmek suçundan sanık olarak Afyon Ağır Ceza Mahkemesi`nde yapılan yargılaması sonunda, beraatine karar verilen S.B.`nin tutuk kaldığı günlere ilişkin olarak 466 sayılı yasaya göre vaki tazminat isteği üzerine lehine maddi ve manevi tazminat tayin ve takdirine dair Sandıklı Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 9.4.1986 gün ve 10/19 sayılı hüküm, davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesince incelenerek bozulmuştur.
İlk hükümde direnmeye ilişkin aynı mahkemeden verilen 13.11.1986 gün ve 76/67 sayılı son hükmün Yargıtay`ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş olduğundan, dosya C. Başsavcılığının hükmün bozulması istemini bildiren 26.3.1987 gün ve 1-4979 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Haksız yere tutuklu kaldığı günler için 466 sayılr yasa hükümleri uyarınca tazminat isteminde bulunan davacı S.B.`nin, nezarette ve cezaevinde geçirdiği 460 güne karşılık 10.120 lira maddi, 200.000 lira manevi tazminatın Devlet Hazinesinden alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmü, Özel Daire:
( Davacı, zabıta ve C. Savcısına isnat olunan suçu ikrar etmiş, bu suretle haksız hareketi ile tutuklanmasına sebebiyet vermiş olmasına göre, davanın reddine karar verilmesi gerekirken lehine tazminata hükmedilmesi ) isabetsizliğinden bozmuş;
YereI Mahkeme ise: ( Davacının hazırlıktaki ikrarının zora dayanarak alındığı, özgür iradesi ile suçunu kabul etmediği anlaşılmıştır ) gerekçesiyle önceki hükmünde direnmiştir.
Dosya içeriğine göre:
13.2.1973 tarihinde C.E. adlı şahsın öldürülmesi nedeniyle, şüpheli şahıslar arasında ismi geçen davacı S.B. de nezarete alınmış, 14.2.1973 günü polis görevlilerine ve C. Savcısına verdiği ifadelerde "C.E.`nin kendisi tarafından öldürüldüğünü ikrar eden davacı, aynı gün Sulh Ceza Mahkemesine verdiği ifadede "olayla alakası olmadığını" söylemiş; tutuklandıktan sonra gönderdiği itiraz dilekçesinde "Karakolda üç gün üç gece dövüldüğünden hazırlanan zaptı imza etmek zorunda kaldığını, Savcılıkta değişik ifade verirse tekrar karakola götürülüp dövüleceğini söyledikleri için gerçeği açıklayamadığını" iddia etmesine, Afyon Devlet Hastanesi Op. Dr.`sı K.Ö. tarafından düzenlenen 17.2.1973 tarihli raporda "davacının sol göz alt kapak dışta bir lira genişliğinde, sağ ayak tabanında aynı büyüklükte ekimoz tesbit edildiği" belirtilmesine, davacı son soruşturma aşamasında da "suçun kendisi tarafından işlenmediğini" belirtmesine rağmen, öldürülenle davacı arasında husumet bulunduğunu gözönünde tutan Afyon Ağır Ceza Mahkemesi, 6.10.1973 gün ve 98/202 sayı ile, davacının TCK. 448, 51/2, 31, 33, 6136 sayılı Yasanın 15. maddeleri gereğince sekiz sene ağır hapis, altı ay hapis ve 200 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına karar vermiş, dosyayı inceleyen 1. Ceza Dairesi 28.6.1974 gün ve 1231/3840 sayı ile "S.B. hakkındaki hükmün onanmasına; ancak, 1803 sayılı Yasanın 1/A-B maddeleri gereğince mahkumiyetin sonuçlarını da kapsamak üzere cezasının ortadan kaldırılmasına" karar vermiştir. Bu dava dolayısıyla davacı 460 gün tutuklu kalmıştır.
Daha sonra suçun başkası tarafından işlendiği gerekçesiyle yapılan muakemenin iadesi talebini kabul eden Afyon Ağır Ceza Mahkemesi, 23.10.1984 gün ve 131/101 sayı ile "mahkemelerinin 6.10.1973 gün ve 98/202 sayılı kararının kaldırılmasına, sanık S.B.`nin beraatine" karar vermiş; hükmün 30.10.1984 tarihinde kesinleşmesi üzerine, davacı 22.1.1985 tarihli dilekçesiyle inceleme konumuzu teşkil eden tazminat davasını açmıstır.
Davacının manevi baskı ve zora dayanarak alındığı anlaşılan, maddi olaylar ve yan delillerle doğrulanmayan; hakim huzurunda da olmayan ikrarı, tazminat istemine esas olan tutuklanmasına kendi kusurlu ve ihmali hareketiyle neden olduğunun delili olarak kabul edilemeyeceğinden, direnme kararı yasaya uygun bulunmuştur. Hükmün sair yönlerinin incelenmesinin sağlanması için dava dosyasının Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, dava dosyasının 1. Ceza Dairesine gönderilmesinin sağlanması için C. Başsavcılığına tevdiine oybirliği ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini