 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1987/130
K: 1987/407
T: 28.09.1987
DAVA : Adam öldürmeye kalkışmaktan sanıklar Mehmet Çarpıcı ve arkadaşları hakkında Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda;
a- Mehmet Çarpıcı'nın TCK.nun 456/2, 51/2. maddeleri uyarınca 8 ay hapsine,
b- Bahattin Özüncan'ın TCK. 456/4, 51/2, 647 sayılı Yasanın 4/1. maddeleri uyarınca 2.000 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmalarına,
c- Sanıklar Mustafa Sapmaz, Selahattin Özüncün ve Ayşe Özüncan'ın beraatlerine,
dair hükmü inceleyen Özel Daire;
Beraatlerine karar verilen sanıklar hakkındaki hükmü onamış, mahkum olan sanıklar hakkında ise sair temyiz itirazlarını reddederek;
"A- Sanıklardan Mehmet Çarpıcı'nın kafa gibi hayati önemi haiz bölgesini hedef alarak iki defa vurmak suretiyle kafada kemik defekti yapar, hayati tehlike doğurur ve 25 gün iş ve güçten kalacak derecede ve daimi uzuv zaafı husule getirecek şekilde mağduru yaralamasında suç niteliğinin öldürmeye teşebbüs olarak kabulü gerekirken suç vasfının tayininde anılgıya düşülmesi,
B- Sanık Bahattin Özüncan'ın eylemi yaralıya el uzatmaktan ibaret olduğu ve TCK. 464/2. maddesine temas ettiği halde yazılı madde ile tecziyesine karar verilmesi" isabetsizliğinden bozmuştur.
Bu karara karşı yerel mahkeme; sanıkların müessir fiil kastıyla hareket ettikleri, öldürme kastı bulunsaydı bunu gerçekleştirmeye engel bir durum bulunmadığı, ayrıca her bir sanığın mağdura ika ettiği müessir delillere göre tefrik edildiği ve sanık Bahattin'in de müessir fiilde bulunduğu gerekçesiyle direnmiştir.
İncelenen dosyaya, delillere ve oluşa göre;
Mağdur Ali Ekin'in, sanık Bahattin Özüncan'ın kızı Ayşe'yi sevdiği ve onunla arkadaşlık kurup sözleştikleri üzere olay gecesi saat 24.00 sıralarında evinin altında buluşup oradaki hızar atölyesine girdikleri bu durumu gören Ayşe'nin babası sanık Bahattin Özüncan ile işçisi sanık Mehmet Çarpıcı'nın mağdurun üzerine saldırıp dövdükleri,
Olayın görgü tanığı bulunmadığı, sanıklardan Mustafa hariç diğerlerinin böyle bir olaya karışmadıklarını ifadeyle suçlamaya reddettikleri, mağdurun ise suç failleri sayısıyla suçun işleniş tarzı hakkında gittikçe genişleyen ve değişen bir anlatımla sanıkları suçladığı,
Mağdurun, Adli Tıp Kurumu raporuna göre 25 gün işten kalır, hayati tehlike oluşturur derecede yaralandığı ve bunun kafaya yapılan tek darbe ile oluştuğu görülmüştür.
Mağdurun kafasına vaki darbe tek olup gerek bu organa gerekse hayati önemi haiz diğer organlarına başkaca bir darbe yapılmadığı gibi engel bir durumda bulunmadığından mağdura karşı ika olunan eylemin Ayşe'ye karşı davranışlarından vazgeçirmeye matuf müessir fiil sayılması ve buna göre suça vasıf verilmesi yerinde ise de; sanıklar Bahattin Özüncan ve Mehmet Çarpıcı'nın mağduru birlikte darp ettikleri fakat hayati tehlike oluşturan tek darbeyi hangisinin müstakil fail olarak yaptığı kesin surette tefrik edilmediğinden adı geçen sanıkların müessir fiil suçundan müstakil asli fail belli olmayacak şekilde birlikte sorumlu tutulmaları ve haklarında TCK. 463. maddenin uygulanması gerekirken oluşa uygun düşmeyecek şekilde her birinin eyleminin ayrı bir müstakil fiil sayılarak yazılı şekilde tecziyelerine karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Bu itibarla müdahil ve sanık Mehmet Çarpıcı'nın temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklandığı üzere sanıklar Bahattin Özüncan ve Mehmet Çarpıcı'nın eylemleri TCK. 456/2, 463. maddelerine temas eder müstakil asli faili belli olmayacak şekilde müessir fiil niteliğinde olduğundan müdahil ve sanık Mehmet Çarpıcı'nın temyiz itirazlarının bu nedenle kabulüyle yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, 28.9.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.