 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1987/127
K: 1987/253
T: 04.05.1987
DAVA : Devletin güvenlik kuvvetlerini alenen tahkir ve teyzif etmek suçundan sanık Metin'in mahkumiyetine dair, Sivas 1. Ağır Ceza mahkemesi'nden verilen 14.5.1986 gün ve 78/107 sayılı hüküm, C.Savcısı ve sanık vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay 9. Ceza Dairesince incelenerek, 5.2.1987 gün ve 6598/637 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiştir.
C.Başsavcılığının CMUK.nun 322. maddesi gereğince Özel Daire kararının kaldırılarak onanması istemini bildiren 12.3.1987 gün ve 44 sayılı itiraznamesiyle dosyanın 1. Başkanlığa gönderilmesi üzerine; Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Devletin güvenlik kuvvetlerini alenen tahkir ve tezyif etmek suçundan sanık Metin'in TCK.nun 266/1, 59; 647 sayılı yasanın 4 (3'er defa) ve 6. maddeleri gereğince sonuç olarak toplam 52.500 TL. ağır para cezasıyla cezalandırılmasına ve verilen cezanın ertelenmesine ilişkin hükmü, Özel Daire:
(Mağdur jandarma erlerinin ifa ettikleri görevin vahdeti nazara alınarak eylemin tek suç teşkil edeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi) isabetsizliğinden bozmuştur.
Bu karar karşı itiraz yoluna başvuran C.Başsavcılığınca :
(Dava konusu olay, bir spor karşılaşmasında geçmiş ve sanık, çıkan olayı yatıştırmak isteyen jandarma erlerinden üçüne, "ulan Vanspor'u mu korumaya gelmişsiniz, anasını avradını sk. ettiğimin jandarmaları, askerleri" diyerek sövmüştür.
Özel Dairece de kabul edilen bu oluş tarzına göre, sövmeye üç jandarma eri muhatap olmuş ve 3 suç ortaya çıkmıştır. Zira şeref ve haysiyeti incinen bir jandarma eri değil, 3 jandarma eridir. Sanığın 3 suç işlediğini kabul ederek uygulama yapmak suretiyle ceza tayin eden yerel mahkeme hükmü oluşa ve kararlılık gösteren Yargıtay içtihatlarına uygun bulunduğundan, Özel Daire bozma kararının kaldırılarak Yerel Mahkeme kararının onanmasına karar verilmesi talep olunmuştur.
Dosya içeriğine göre :
6.4.1986 günü, Sivas Stadyumunda Vanspor-Sivasspor Kulüpleri arasında yapılan futbol maçı dolayısıyla 10 jandarma eri kale arkasında görevlendirilmiştir.
Maç sonuna doğru, kale arkasında çıkan olaylar sırasında, Sivasspor yöneticilerinden sanık Metin'in tecavüze uğrayanları korumaya ve olayın büyümesini önlemeye çalışan jandarma erlerinin tümünü kastederek, "a..... koyduğumun askerleri, sizde mi Vanspor'u tutuyorsunuz" şeklinde sözler söylediği anlaşılmaktadır.
Olaydan sonra düzenlenen tutanakta, jandarma erlerinden Sedat, Yüksel ve Ömer'in imzaları bulunduğundan adı geçen jandarma erlerinin ifadesine başvurulduğu için Yerel Mahkemece, ifa ettiği görevden dolayı sanığın 3 jandarma erine hakaret ettiği kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
Oluş ve sübutta Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu; sanığın eyleminin tek suç mu, 3 ayrı suç mu teşkil edeceği hususudur.
Konunun Genel Kurulumuzda müzakeresi sırasında ortaya atılan ve çoğunluk görüşüne esas alınan bilimsel görüşler ve mahkeme içtihatları aşağıda özetlenmiştir:
a - Aynı söz ve hareketlerle birden fazla memura karşı vukubulan tahkir fiilinin tek suç mu, yoksa memur sayısınca suç mu sayılacağı konusunda öğreti ve uygulamada tartışma mevcuttur.
Bir görüşe göre aynı zamanda ve aynı sözle iki veya daha fazla memura karşı hakaret ve sövme suçunun işlenmesi halinde, tahkire maruz kalan memurların sayısınca suç değil, tek suç teşekkül eder. İtalyan müelliflerinden bir kısmı da tek suçun teşekkül ettiğini ileri sürmekle beraber, bunların hareket noktaları değişiktir. Bu müelliflere göre memura karşı hakaret ve sövme suçlarından tahkire maruz kalan memurlar birden fazla olsa bile, bu suçlarda mağdur tektir ve o da, Devlet idaresidir. Kanun koyucunun gayesi, memurun kişisel şeref ve haysiyetinden ziyade, devlet faaliyetinin himayesidir. Bu itibarla aynı söz ve hareketlerle birden fazla memur tahkir edilse dahi tek suç vardır. (Ricco, 569, Santoro 355; Borghese, 432. Aynı yönde İt.Yar. 14.4.1955)
Başka bir görüşe göre de, aynı söz ve hareketle birden fazla memura yönelik tahkirlerde, tahkire maruz kalan memur sayısınca suç teşekkül eder ve fail herbir tahkir suçundan ayrı ayrı sorumlu olur (Vanini, 55)
Genel tahkir suçlarından kabul edilen ve bizim de memura karşı tahkir suçlarında geçerli olabileceğine inandığımız görüşe göre, burada failin kastını araştırmak gerekir; şayet, fail, müteaddit memurlardan herbirini ayrı ayrı tahkir etmek gayesiyle hareket etmiş veya herbirini ayrı ayrı hedef almış ise tek suç değil, memur sayısınca suç vardır. Şayet fail, herbir memura karşı ayrı ayrı değil de, hareketi yönelttiği memurları bir topluluk, gurup şeklinde hedef almışsa tek suç vardır. Bu itibarla suçun mağduru devlet idaresi olduğundan, hangi sayıda memur tahkire maruz kalırsa kalsın tek suç vardır diyen görüşe katılamıyoruz. Çünkü, tahkire maruz kalan herbir memur dolayısıyla Devlet faaliyeti sekteye uğratılma tehlikesiyle karşılaşacaktır. (Erman, Dönmezer, Antinioni, Kattanzi ve İtalyan Yargıtay'ın 6.11.1971 tarihli kararına da atıfta bulunarak, Dr. İsmet Polatcan, Memur ve Resmi Heyetlere Karşı Hakaret ve Sövme Cürümleri 1983, S. 122-123)
b - Şayet mağdurların adedi bir "topluluk" teşkil edecek derecede olup, fail de bu topluluğun heyeti mecmuasını tahkir etmişse, topluluğa karşı hakaret veya sövme suçu teşekkül eder ve ortada tek suç bulunur: Topluluğa mensup olan şahıslar, yeter derecede tayin ve teşhis edilmişlerse fail aleyhine takibatta bulunabilirlerse de, bu keyfiyet suç ve cezanın taaddünü mucip olmaz ve müteaddit dava haklarının sureti istimali CMUK.nun 345. maddesine göre tanzim edilir.
Buna mukabil, mağdurlar bir "Topluluk" teşkil etmedikleri gibi failde herbirinin şerefini ayrı ayrı ihlal eylemek istemişse, ihlal ettiği hukuki menfaatler adedince suç işlemiş olur ve hakiki içtimai kaidelerinin tatbiki iktiza eder: Müteaddit eşhası tahkir etme isteyen kimsenin müteaddit zamanlarda ve aynı elfazın tekrarı suretiyle bu suçu işlemesiyle, aynı zamanda ika etmesi ve mezkür elfazı bir defada söylemesi arasında hukuken hiçbir fark gözetilemez (Sahir Erman, Hakaret ve Sövme Cürümleri, 1950, S. 129)
c - Mağdurun birden ziyade oluşu her zaman mağdur adedince suça vücut vermez. Eğer isnat aynı fiile taallük ediyorsa, mağdurun adedine bakılmamalıdır. Veren ve alan ismen gösterilmek suretiyle rüşvet isnadında bulunmak; bir kadına, erkek ismi açıklamak suretiyle zina isnat etmek hallerinde iki değil, tek suç mevcut olmalıdır. (Faruk Erem, TCK.hukuku Cilt 4, S. 544).
d - Ceza Genel kurulunun 5.5.1941 gün ve 33/30; 4. Ceza Dairesinin 31.5.1946 gün ve 6382/7081, 30.1.1951 gün ve 9150/1050, 30.11.1951 gün ve 9150/9150, 14.12.1951 gün ve 9655/6565, 30.12.1955 gün ve 20332/20796 24.1.1956 gün ve 15968/231 sayılı kararlarında, aynı zamanda ve aynı sözle iki veya daha fazla memura hakaret tek suç; 4. Ceza Dairesinin 23.3.1966 gün ve 969/1261 sayılı kararında topluluğa karşı hakaret tek suç kabul edilmiştir.
Yukarıda açıklanan bilimsel görüşler ve Yargıtay kararları birlikte değerlendirildiğinde; Sivasspor-Vanspor maçında çıkan olaylarda, tecavüze uğrayanları korumaya ve olayın büyümesini önlemeye çalışan ve bir "topluluk" teşkil eden jandarma erlerinin tümünü hedef alarak suç konusu hakaretamiz sözleri söyleyen sanığın eyleminin tek suç sayılmasında zorunluluk bulunduğundan C.Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle C.Başsavcılığı itirazının REDDİNE, 4.5.1987 gününde ve üçte ikiyi geçen çoğunlukla karar verildi.