 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1987/8300
K: 1987/8919
T: 09.10.1987
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı farkının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm, süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı, 3.10.1969 - 27.6.1974 tarihleri arası çalışmış, bu akti ilişki, işverence, ihbar ve kıdem tazminatı ödenmek suretiyle sona erdirildikten sonra, 19.7.1976 tarihinde tekrar işe girmiş ve girdikten sonra da evvelce işverence kendisine ödenen kıdem tazminatı işverene 29.8.1980 tarihinde geri vermek suretiyle eski hizmetlerini kıdem tazminatı açısından ihya etmek istemiştir. Son hizmeti de 6.9.1985 tarihinde emeklilikle son bulmuştur. Ancak hizmet son bulmadan evvel işveren davacının iade ettiği kıdem tazminatını 12.4.1982 tarihinde davacı işçiye geri ödemiş ve emeklilik sebebiyle kıdem tazminatına da son devre hizmet süresini esas almıştır.
Davacı, bu davası ile her ki hizmetin birleştirilerek son ücret üzerinden kıdem tazminatının hesap edilmesini ve 1974 senesine kadar süren hizmeti için aldığı kıdem tazminatının mahsubundan sonra kalan kıdem tazminatı hakkının tahsilini istemiştir.
Mahkeme isteği kabul etmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Geçmiş sigortalı hizmetlerin emeklilik halinde birleştirilmesi İK'nin değişik 14. maddesinde ilke olarak kabul edilmiştir. Ancak bu temel ilkeye Yasa'nın öngördüğü koşullardan başka bir istisna getirmiş ve aynı maddenin 8. fıkrasında "aynı kıdem süresi için bir defadan fazla kıdem tazminatı ve ikramiye ödenmeyeceği" kuralını getirmiştir. Yasa'nın getirdiği bu kural aynı maddedeki diğer kurallar gibi kamu düzeni ile ilgili buyurucu kurallardır. TİS'nin aksine hüküm olsa bile, Yasa'nın buyurucu kuralları karşısında geçerlilik tanımak mümkün değildir. Davacı 1974 tarihine kadar geçen hizmetinin kıdem tazminatını almış ve bu suretle ilk çalışma dönemine ait işçilik haklarını tasviye etmiştir. Bu devre hizmetinin kötüniyetle sona erdirildiği de ileri sürülmemiş ve maddi olayın gelişmesine göre de böyle bir iddianın ortaya atılması da mümkün değildir. Alınan kıdem tazminatının iadesi suretiyle kıdem tazminatı açısından eski hizmetin invası, Yasa'nın yukarıda söylenen kuralı ile bağdaşmaz. Bu durumda davanın reddi gerekirken kabul isabetli olmamıştır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 9.10.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.