 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1987/8222
K: 1987/8844
T: 06.10.1987
DAVA : Davacı, ücret, ikramiye, yolluk ve temsil ödeneği alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm, süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı, Türkiye Yol İş Sendikası Sivas 1. no'lu Şube Başkanı iken, 1983 yılında yapılan sendika genel kurulunda sendika merkez yönetim kurulu birinci yedek üyeliğine seçilmiştir. Yönetim Kurulu sendika merkez yönetim kurulu birinci yedek üyeliğine seçilmiştir. Yönetim Kurulu üyeliğinde boşalma üzerine 1.12.1984 tarihinde sendika yönetim asıl üyesi olmuş ve aynı tarihte sendika genel başkan yardımcılığı görevi de kendisine verilmiş, bu görevi sürdürmekte iken sendikanın 30.5.1985 deki olağan genel kurulda seçilememesi nedeniyle sendika yönetim kurulu üyeliğinden ve dolayısı ile genel başkan yardımcılığı görevinden düşmüştür.
Davacı, 1.,12.1984 ile 30.5.1985 tarihleri arasında sendika yönetim kurulu genel başkan yardımcısı olarak ücretlerini ve sosyal yardımlar aldığını, ancak aynı süre içinde sendika şube başkanlığını da ifa ettiği halde kendisine şube başkanlığı için ödenmesi gereken ücret ve sosyal hakların ödenmesini istemiştir.
Davalı ise, sendika tüzüğünün 51 inci maddesine dayanarak iki görevin birlikte yürütülemiyeceğini ve tüzükte iki ayrı görev için bir ücret düzenlemesi bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Gerçekten sendika tüzüğünün "birleşmeyecek görevler" başlığını taşıyan 51 inci maddesinde aynen"sendika bölge şubesi ve şube yöneticileri (genel kurul hariç zorunlu organlarda görev alanlar) sendika yönetim kurulu üyeliğine seçildikleri takdirde; görevlerinden birini tercih zorundadırlar. Bu tercihin 6 ay içinde kullanılmaması halinde son seçildiği görevi kendiliğinden düşer..." denilmektedir. Bu maddenin ifadesinden ve başlığından davada söz konusu edilen bir iki görevin birleşmeyeceği; 6 ay içinde bu bu görevlerden birinin tercih edilmemesi halinde son görevin düşeceği anlaşılmaktadır. Davacı sendika yönetim kurulu asıl üyeliğini kabul edip bu üyeliğin gerektirdiği görevleri eylemli olarak da yerine getirdiğine göre, 1.12.1984 tarihinden itibaren sendika yönetim kurulu üyeliğini ve dolayısiyle başkan yardımcılığı görevini tercih etmiş sayılır. Her iki görev birleşmeyeceğinden davacı artık sendika şubesi yönetim kurulu başkanlığı görevini ifa ettiğinden bahisle o görevin gerektirdiği ve sosyal yardımları isteyemez.
Sendika yönetim kurulu üyesi ve başkan yardımcısı olarak bu görevin gerektirdiği ücret ve sosyal yardımları da aldığına göre davanın reddine karar vermek gerekir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, 6.10.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.