 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1987/7828
K: 1987/8824
T: 05.10.1987
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı farkının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme isteği reddetmiştir.
Hüküm, süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesinin 2. fıkrasında, işçilerin kıdemlerinin, hizmet aktinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın aynı işverenin bir veya değişik işlerindeki çalıştıkları sürelerin göz önüne alınarak hesaplanacağı açıklanmıştır. Öte yandan aynı maddenin 4. fıkrasında, TC. Emekli Sandığı Kanunu ve Sosyal Sigortalar Kanunu'na veya yalnız Sosyal Sigortalar Kanunu'na tabi olarak sadece aynı ya da değişik kamu kuruluşlarında geçen hizmet sürelerinin birleştirilmesi suretiyle sosyal Sigortalar Kanunu'na göre yaşlılık veya malullük aylığına ya da toptan ödemeye hak kazanan işçiye, bu kamu kuruluşlarında geçirdiği hizmet sürelerinin toplamı üzerinden son kamu kuruluşu işverenince kıdem tazminatı ödeneceği hükme bağlanmıştır. Davacı kamu kuruluş olan T.Genel Müdürlüğü'nden 20.6.1986 tarihinde yaşlılık aylığı almak amacıyla ayrıldığında, kendisine bu yerdeki son çalışması olan 1979 ile 20.6.1986 tarihleri arası için kıdem tazminatı ödenmiş, fakat aynı Genel Müdürlükte geçen ve muvazzaf askerlik nedeniyle sona erdiği ileri sürülen 14.3.1960 ile 12.4.1968 tarihleri arasındaki hizmeti için bir ödeme yapılmamıştır.
Davacı, önceki hizmet süresinin de birleştirilmesi suretiyle kıdem tazminatı ödenmesi isteği ile bu davayı açmıştır. Davacının her iki hizmet süresi birleştirilmek suretiyle Sosyal Sigortalar Kurumu'nca yaşlılık aylığı bağlandığına göre, az önce açıklanan yasa hükmü uyarınca her iki hizmetin birleştirilmesi suretiyle kıdem tazminatı ödemesi gerekir. Bunun için önceki hizmetinin kıdem tazminatını gerektirecek şekilde sona ermiş olması yeterlidir. Anılan yasa hükmü karşısında dava tarihine göre, olayda zamanaşımı söz konusu edilemez. O halde, işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekir. Davanın zamanaşımından reddi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 5.10.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.