 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1987/5197
K: 1987/5359
T: 28.05.1987
DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık ücretli izin parasının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı, İ.D. Tesisleri'ni sözleşme ile bir süre işleten davalı yanında çalıştıkları sürenin ihbar ve kıdem tazminatı ile ücretli izin paralarını istemiştir.
Davalı ise savunmasında, işyerinin aslında İ. A.Ş.'nin işyeri olduğunu ve İ.'yle yaptığı sözleşme uyarınca bu işyerinin 1978/1983 seneleri arasında kendisinin işlettiğini, davacıyı da bu işyrerinde çalıştırdığını sözleşme süresinin bitmesi ile aynı işyerinin asıl işveren İ.AŞ.'ye geçtiğini ve davacının da bu işyerinde çalışmasını sürdürdüğünü, iş akitlerinin bu nedenle bozulmuş sayılmayacağını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkeme gerçekten işçilerin iş akitlerinin bozulmasında ara verme olmadığını çalışmalarını asıl işveren nezdinde devam ettirdiklerini kabul ederek ihbar tazminatını reddetmiş kıdem ve izin paralarına hükmetmiştir.
Gerçekten davacının çalıştığı dolum tesislerinin aslında İ. AŞ,'ye ait olduğu, bu şirketle davalı arasında belirli süreli sözleşme hükümlerine göre ldavalı tarafından çalıştırıldığı sözleşme süresinin bitimi ile işyerinin İ.AŞ'ne geçtiği, davacının da hiç ara vermeksizin çalışmasını sürdürmekte olduğu iddia ve savunma ve dosya içeriği belgelerden anlaşılmaktadır.
Kıdem tazminatı hakkı hizmet aktinin İş Yasası'nın 14. maddesinde öngörülen sebeplerle bozulması halinde doğan bozucu yenilik doğurucu haklardandır. Davada somutlaşan olayda akti ilişki bozulmamıştır İşveren değişmiştir. İşçi çalışmasını sürdürmektedir. Hatta İş Kanunu'nun 1. maddesinin son fıkrasındaki sorumluluk kuralı dikkate alındığında asıl işveren olan İ. A.Ş. işin bir bölümünün (doldurma tesislerini) işleten davalının çalıştırdığı işçilerin işçilik haklarından da sorumludur.
Öbür yandan, İş Kanunu'nun 14/2. maddesinde işyerinin herhangi bir sebeple eldeğiştirmesi halinde, yeni işveren bütün hizmet süresinin kıdem tazminatında sorumlu tutulmuştur ve aynı Kanunun'un 53. maddesinde ücretli izin hakkında da buna benzer bir ilke benimsenmiştir.
Davalı ile İ. arasında yapılan iş sözleşmesi yukarıda anlatımı yapılan hukuki durumu değiştirmez. Nitekim 53. maddede aksine bir sözleşme olsa bile yeni işverenin eski işveren zamanında doğmuş izin ücretlerini ödeyeceğini kabul etmiştir. 14. maddenin sondan bir evvelki fıkrasında da kıdem tazminatına ilişkin sorumluluğun başka şahıslara veya sigorta şirketlerine sigorta ettirilemeyeceğine dair benzer bir hükme yer verilmiştir. Bu sebeple davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksine düşünce ile kıdem ve ücretli izin parasının tahsiline karar verilmiş olması Yasa'nın koyduğu ilkelere ve Yargıtay kararlarına aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Olayda, İş Kanunu'nun 14/2. maddesindeki işyerinin devir ve intikali yahut bir işverenden başka bir işverene geçme durumu olmayıp, davacının İ. AŞ. 'den iş alan davalı ile aralarında mevcut iş aktinin, İ. AŞ. ile davalı arasındaki sözleşmenin bitimi nedeni ile sona erme ve bundan sonra davacı ile İ. AŞ. arasında yeni bir iş akti yapılması hali söz konusudur. Kaldı ki, bir an için işyerinin eldeğiştirdiği düşünülse dahi davacının önceki işveren davalıdan kıdem tazminatı istemesi mümkündür. İş Kanunu'nun 14. maddesinin konu ile ilgili buyurucu hükmü, işverene yönelik olup, işçiyi bağlayıcı değildir. Bu nedenlerle davacının davalı nezdinde geçen süre ile ilgili işçilik haklarını istemesinde yasaya aykırılık yoktur. Kararın ONANMASI oyundayım.