 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1987/4591
K: 1987/4805
T: 11.05.1987
DAVA : .... Sendikası adına Avukat .... ile ... İşverenleri adına Avukat .... ve .... aralarındaki dava hakkında Ankara 5. İş Mahkemesinden verilen 3.4.1987 günlü ve 367 /307 sayılı hüküm duruşmalı olarak davacı avukatınca temyiz edilmiş isede; HUMK'NUN 438. maddesi uyarınca duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR : ..... İşverenleri Sendikası, kendisine üye bulanan ve bazıları işletme kavramı içinde olan muhtelif işverenlere ait işyerlerinde tek bir grup sözleşmesi yapmak isteği ile yetki tesbiti için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına başvurmuş, adı geçen bakanlıkça her bir işyeri için ve işletme düzeyinde olanlarda işletme düzeyinde olmak üzere ayrı ayrı çoğunluk tesbiti yapılmış ve itiraz süresi geçtikten sonra tesbitin kesinleştiği işverenler sendikasına bildirilmiştir.
Böylece Toplu İş Sözleşmesi yapma yetkisi kesinleşen işverenler sendikası bu işyerlerinde çoğunluğa haiz işçi sendikasını 7.10.1986 tarihli yazı ile sendikalarının üyesi olan ve ekli listede ünvan ve adresleri yazılı işyerlerinde toplu sözleşme görüşmelerine başlamak üzere yer ve gün tesbiti yapmak için yetkililerin yetki belgeleriyle birlikte 14 Ekim 1986 günü saat 14'de sendika genel merkezinde hazır bulundurulmaları belirtilmek suretiyle toplu görüşme isteğinde bulunmuştur.
Sözü edilen yer, gün ve saatte taraf sendika yetkilileri toplanmışlar ve bu ilk toplantıda .... Sendikası yetkilileri adı geçen işyerlerinin her biri için ayrı ayrı müzakere yapılması ve prosedürün ayrı ayrı yürütülmesi gerektiğini bildirmiş; işveren sendikası yetkilileri ise müzakerelerin ayrı ayrı değil grup olarak yapılması ve prosedürün grup Toplu iş Sözleşmesi yöntemlerine göre yürütülmesi gerektiğini beyan etmişler, fakat bu konuda bir mutabakata varamıyarak buna dair tesbit tutanağını düzenlemişlerdir.
Bunu takiben işverenler sendikası 15.10.1986 tarihli yazı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına başvurarak üyeleri bulunan 54 firmanın 67 işyeri için toplantı yer, gün ve saatının tesbitini istemiş, bunun üzerine toplantı yer, gün ve saati bakanlıkca belirlenmiş, belirlenen gün ve saatte taraflar toplanmışlar, görüşmelerin şube seviyesinde yapılmasına karar vererek müteakip görüşmenin gün ve saatini tesbit etmişler ve 12.11.1986'da yapılan toplantıda adı geçen işyerleri için ayrı ayrı olmak üzere yer, gün ve saat belirleyerek buna dair bir ön protokol yapmışlar ve grup sözleşmesi yapılıp yapılmaması konusunda uyuşmazlık sürdüğünden İşveren Sendikası Bakanlıktan resmi arabulucu Tayinini istemiş ve bu istek doğrultusunda uyuşmazlık mahkemece seçilen resmi arabulucuya intikal ettirilmiş; fakat resmi arabulucu da grup sözleşmesi yapılıp yapılmama konusunda tarafların anlaşmazlığı sonucu uyuşmazlık tutanağı düzenlemiştir. Uyuşmazlık tutanağından sonra İşçi Sendikası bu işyerlerinden bazılarında grev kararı almış, bir kısım işyerlerinde ise, grev kararı almamıştır. İşveren Sendikası ise., grev kararı almamış olan ve dava konusu edilen işyeri düzeyinde olan .... işyeri ile İşletme düzeyinde olan ..... işyerlerinde lokavt kararı almıştır.
İşçi sendikası, grev kararı alınmadan işyerinin lokavt kararı alamayacağını ileri sürerek işverenin bu 5 işyerinde 20.2.1987 tarihinde aldığı lokavt kararının yasa dışı olduğunun tesbitine karar verilmesi isteği ile bu davayı açmıştır.
Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlığın yukarıdan beri anlatılan prosedür nedeniyle bu beş işyeri için işverenenin lokavt kararı alıp alamayacağına, ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Yine yukarıda açıklandığı üzere işveren sendikasının muhtelif işverenlerin işyerlerinde çoğunluk tesbitine ilişkin isteğini Çalışma ve sosyal Güvenlik Bakanlığınca ayrı ayrı işletme ve işyerleri itibariyle karşılandığı ve yetkinin de buna göre kesinleştiği görülmektedir. Bu şekildeki çoğunluk tesbiti yasaya uygundur. Böyle olunca Toplu iş Sözleşmesi müzakerelerinin de bu tesbit ve yetki çerçevesinde işletme ve işyerleri itibariyle yapılması gerekir. Bu durumda grev ve Lokavt kararlarının da aynı paralelde gerçekleştirilmesi icabeder. İşçi Sendikası davada söz konusu edilen ve ayrı ayrı işverenlere ait bulunan işyeri ve işletmede grev kararı almamıştır. Aynı işverene ait grev kararı almamıştır. Aynı işverene ait grev kararı almış ve başka bir işyeri olduğu da ileri sürülmemiştir.
O halde, işveren sendikası, işçi sendikasınca grev kararı alınmayan bu işyerlerinde 2822 sayılı Kanunun 27. maddesinin son fıkrası uyarınca lokavt kararı alamayacağından davanın kabulüne karar vermek gerekirken, reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 11.5.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.