 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1987/4299
K: 1987/4436
T: 04.05.1987
DAVA :.... İşçileri Sendikası adına Avukat .... ile 1- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı adına Avukat .... 2- İşçileri Bakanlığı adına Avukat .... aralarındaki dava hakkında İstanbul 3. İş Mahkemesinden verilen 23.2.1987 günlü ve 683/187 sayılı hüküm davalı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Avukatınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Türk Ticaret Bankası Şube Müdürleri olan K.K., A.N., C.O., A.E., S.B., C.H., Ö.K., A.K., ve H. Ç... İşçileri Sendikasının 18.12.1983 tarihli genel toplantısında sendika yönetim kurulu üyeliklerine seçilmişlerdir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 17.6.1985 günü ve 043347 sayılı ve İstanbul Valiliği aracılığı ile B. Sendikası'na tebliğ edilen 8.8.1985 günü ve 050184 - sayılı yazılarıyla banka şube müdürlerinin işçi sendikasına üye olamayacaklarının dolayısıyle sendika zorunlu organlarında görev alamayacaklarının bildirilmesi üzerine, B. Sendikası Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını ve İşçileri Bakanlığını hasım göstermek suretiyle açtığı bu dava ile adı geçenlerin 2821 Sayılı Sendikalar Kanununun geçici 4. maddesine göre 18.12.1982 tarihinde yapılan olağan genel kurulda sendika yönetim kuruluna seçildikleri ve daha önce sendikanın yönetim kurulunda görevli oldukları için, 2821 Sayılı Sendikalar Kanununun geçici 4. maddesinin ``statülerine bakılmaksızın'' deyiminin kendilerine tanıdığı kazanılmış haktan yararlanarak 18.12.1983 tarihinde tekrar yönetim kurulu üyeliklerine seçildiklerini, öte yandan söz konusu Banka Şube Müdürlerinin sendika üyesi olabileceklerini bu nedenle sendika zorunlu organlarında görev almalarının yasaya uygun olduğunu bildirerek, Bakanlık yazılarındaki kararların iptaline ve bu konudaki ihtilafın men'ine karar verilmesini istemiştir.
Adı geçen kişilerin devletin iştiraki bulunan Türk Ticaret Bankası Şube Müdürleri olduklarında bir uyuşmazlık yoktur. 2821 Sayılı Sendikalar Kanununun 21/2 ve 40. maddesinin ikinci fıkrası hükmüne göre devletin iştiraki bulunan bankaların müdürleri ve buna eşit yöneticiler işçi sendikasına üye olamazlar. Şu durumda bu kişiler işçi sendikasına üye olamayacaklardır. Sendika üyesi olamayacak kimselerin ise sendika zorunlu organlarında görev alamayacakları kuşkusuzdur. Esasen mahkeme de bunların işçi sendikasına üye olamayacaklarını kararında açıkça belirtmiş, fakat 2821 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sendika zorunlu organlarında görevli olma halini yeniden bu görevlere seçilebilmeye yeterli görerek isteği kabul etmiştir.
Ancak geçici 4'cü maddenin ``statülerine bakılmaksızın''sözleri, onyıllık bilfiil çalışma koşulunun aranmayacağı anlamına gelmekte olup, sendika üyesi olamayacakların durumunu kapsamamaktadır. Zira sendika üyesi olmayacaklar yasal ve hukuki açıdan buradaki ``saklı haklar'' kavramı içinde mütalaa edilemezler. Konuyla ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararından da aksi sonucu çıkarmak mümkün değildir. Öte yandan, sendika üyesi olabilecekler yönünden 2821 sayılı Sendikalar Kanununun geçici 4'cü maddesinin 2'ci fıkrasından yararlanabilmek için de, sadece 2821 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte zorunlu organlarda görevli olmak yeterli sebep değildir. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte dört olağan genel kurul dönemini doldurmuş olma koşulunun gerçekleşmesi gerekir. Davada geçici 4'cü maddenin 3'üncü fıkrasına giren bir durum da söz konusu edilmemiştir.
Bu hususlar dikkate alınmadan, 2821 sayılı Kanunun geçici 4'üncü maddesine ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararına yanlış anlam verilerek isteğin kabulü usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA 4.5.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.