 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1987/2813
K: 1987/3133
T: 24.03.1987
DAVA : Davacı, iş kazasından doğan maddi ve manevi zararın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme davayı reddetmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı davalının işyerinde çalışan işçisidir. Ve olay tarihinden önce Sıkıyönetim Komutanlığının binaların dış cephelerinin badana yapılması yolunda tebliğ üzerine önce içinin badanasının davacının da içinde bulunduğu ekip tarafından yapıldığı, olay tarihinde de davacı Sıkıyönetim Komutanlığının tebliği uyarınca atölyenin dışınada badana yaparken düştüğü ve bu düşme sonucu % 69 oranında malul kaldığı taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir.
Ancak davalı dış badananın kendi bilgisi dışında yapıldığını, davacıyı badana yaparken görmesi üzerine "sıkıyönetim ceza yazarsa yazsın" diyerek davacıyı badana yapmak istediği yerden indirmak istediği davacının bu işe devam etmesi sırasında kazanın olduğunu savunmuş, bu savunma hem Ceza Mahkemesinde hemde Sosyal Sigortalar Kurumunun, davacıya işkazası nedeniyle bağladığı gelirini rucuan tahsili için açtığı dava sırasındada sürdürülmüştür. Rucu davası sırasındaalınan bilirkişide sırf bu savunmaya dayanarak davalıyı kusursuz bulmuş, kusuru işverenin iradesine karşı bu işi yapması nedeniyle davacıya yüklemiştir. Davacı her ne olursa olsun işyerinde iş saatinde işverenin işini yaparken olmuştur. Bu haliyle olay gerek Sigorta Hukuku gerekse İş Hukuku yönünden bir işkazasıdır. Nitekim davacının sigortaya giriş bildirgesi verilmemiş olmasına rağmen S.S. Kurumunda Sosyal Güvenlik Hukuku yönünden işkazası sayarak gelir bağlamıştır. Bu davada önemli olan kusur sorumluluğu ile tehlike sorumluluğunun bulunup bulunmadığının açıklığa kavuşturulmasıdır.
İşverenin Sıkıyönetim Komutanlığının emrinden atölyenin dış cephesinin badana yapılması zorunluluğundan ve davacının bu işi yaptığından haberdar olmadığı söylenemez. Haberi vardır. Ve davacı bu işi yaparken davacıya müdahale etmiştir. Bunlar tekbaşına davalının kusursuzluğunu değil kusur oranının veya takdiri etkiliyen etkenlerdir. İşveren işyerinin gözetimi ve denetiminden sorumludur. Bu sebeple olayın nasıl meydana geldiği bütün ayrıntıları ile tesbit edilip gerek kusur sorumluluğu gerekse tehlike sorumluluğu yönünden işçi sağlığı ve işgüvenliği tüzüğü ve Borçlar Kanununun 332. maddesi nazara alınarak etraflı bir bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar vermek icap eder.
SONUÇ : Temyiz olunan hükmün yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, 24.3.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.