DAVA : Davacı, ihbar, kıdem ve kötüniyet tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir. Hüküm, süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :

KARAR : Mahkemece aynen "dosyaya ibraz edilen 21.9.1984 tarihli ibraname düzenlendiği, davacının bu ibra belgesinde davalı şirkete olan alacaklarının tümünü aldığını açıkça belirttiği görülmüştür. Bu ibra belgesi davacının dilekçesindeki isteklerini kapsamaktadır. Bu nedenle, verilen ibra belgesi gereğince davacının davasının reddine" denilmek suretiyle ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin reddine karar verilmiş ise de, söz konusu ibranamenin ihbar ve kıdem tazminatlarını kapsamadığı, bunun diğer işçilik haklarına ilişkin bulunduğu anlaşılmaktadır.

Nitekim ibranamede alınan hakların ücret ve ona şamil olan alacaklar olduğu açıklanmış, ihbar ve kıdem taçzminatından söz edilmemiştir. Bundan başka davalı sözlü savunmasında davacının işi kendisinin bıraktığını, bu nedenle ihbar ve kıdem tazminatına hak kazanamıyacağını söylemiştir. Mahkemenin kabulü bu savunmayla da çelişmektedir. Zira bu beyan ile davalı dahi ibranamenin ihbar ve kıdem tazminatını kapsamadığını ifade etmiş olmaktadır. Bu itibarla kötüniyet tazminatı isteği yerinde değilse de, gerçekleşecek olan ihbar ve kıdem tazminatlarına karar vermek gerekir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten davacı yararına BOZULMASINA 25.2.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972