 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1987/12082
K: 1988/1623
T: 23.02.1988
DAVA: Taraflar arasındaki ücet alacağı, ikramiye ve yıllık ücretli izin parasının ödetilmesi genel kurul ve yönetim kurulu kararının iptali isteğiyle açılan davanın yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine (...) gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR: Davacı 3/4.12.1983 tarihli genel kurul toplantısında davalı sendikanın Yönetim Kurulu üyeliğine seçilmiştir. 24.12.1984'te sendika başkanlığına başvurarak 3 ay ücretsiz izin, 1 ay da 1984 yılına ait ücertli iznini istemiştir. Sendika 3 ay ücretsiz izin talebini kabul etmiş, fakat bazı sebepler göstererek ücretli izin isteğini kabul etmemiştir. Davacı,31.12.1984 yılına ait ücretli izin talebini yenilemiş, sendika ise ücretli izin verilemeyeceğini tekrarlayarak bunun yerine 1 ay ücretsiz izin vermiştir. Davacı müteaddit dilekçelerle ücretli izin isteğinde ısrar etmişse de bir sonuç alamamış, bununla birlikte sendikanın ücretsiz izin olarak verdiği 1 ay'ı da kullandıktan sonra, yazışmalarla 17.8.1985 tarihine kadar ki süreyi sendikadaki görevine gelmemek suretiyle geçirmiş ve bu tarihte sendika aleyhine bu davayı açarak 1.4.1985 tarihinden dava tarihine kadar birikmiş olan ücretlerinin, yılık izin ücretinin ve ikramiyesinin tahsiline, ayrıca sendika yönetim kurulunun ücretsiz izinli sayıldığına dair kararının iptaline karar verilmesini istemiştir. Bu dava açıldıktan sonra da sendika yönetim kurulu 15.11.1985 tarihinde Sendika Tüzüğünün 24/b. maddesine göre yönetim kurulu toplantılarına gelmemesi neden gösterilerek üyeliğinin kendiliğinden düşmüş sayılacağına karar vermiş ve bu kararın olağanüstü genel kurul toplantısına sunmuş ve söz konusu karar, olağanüstü genel kurulca onaylanmıştır. Davacı, 6.2.1986 tarihinde açtığı 2'nci bir dava ile bu kararların iptalini talep etmiştir.
Mahkemece istekler doğrultusunda karar verilmiştir.
1- Yukarıda izah edildiği üzere önce ücretsiz izin talebi davacıdan gelmiş ve kendisine 3 ay ücretsiz izin verilmiştir. 1 aylık ücretli izin isteği kabul edilmemiş, onun yerine de 1 ay ücretsiz izin tanınmıştır. Davacı, bu 1 aylık ücretsiz izni kendiliğinden ücretli izne çeviremeyeceğine göre, bunu da ücretsiz izin alarak kullanmış olduğunun kabulü gerekir. Esasen davacı, davasında yıllık izin ücreti istemekle de davranışı bu görüşü doğrulamaktadır. Bundan sonra da davavı, sendikanın 3.4.1985 tarihli yazısını kendisine göre yorumlayarak sürekli olarak ücretsiz izinli sayıldığını kabul etmiş ve bu nedenle sendikadaki görevine dönmemiştir. Davacının kendi açısından yorumladığı bu yazıda "ücretlerinizi 1984 yıl için eksiksiz almış olduğunuzdan, incelenmekte olan durumunuz gözetilerek ücretsiz izinli kılınmanız yönetim kurulumuzca uygun görülmüştür" ifadesini taşıdığı görülmektedir. Şu durumda ilk dava tarihine kadar ücretsiz izinli sayılma durumu davacının kabulündedir. Dava tarihine kadar fiili durum da böyle gerçeklemiş, sendika nezdinde ücretsiz izne son verilmesi için bir girişimde bulunmamıştır. İstekleri sadece ücretli izin konusunda olmuştur. Bu yöndeki ısrarı ise ücretsiz izinli sayılmasına bir itiraz niteliği taşımaz. Ücretsiz izin talebinin başlangıçta kendisinden gelmesi de olayın bu şekilde kabulüne müsaittir. Böyle olunca, ücretsiz izinli kaldığı süre içinde hiçbir çalışması olmadıği için, çalışmadan geçen süreye ait ücret ve ikramiye istemeyez. Davacının burada isteyebileceği hak türü sadece 1984 yılına ait kullandırılmayan yıllık ücretli izin parasıdır.
O halde, ilk davada istenilen yıllık ücretli izin parası dışındaki diğer isteklerin reddine karar vermek gerekir.
2- Her ne kadar sendika toplam 4 ay ücretsiz izin sonunda davacının yönetim kurulu toplantılarına gelmediği gerekçesi ile tüzüğün 24/b maddesine göre işlem yapmış ise de, sendika bizat kendisinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle, özellikle 3.4.1985 tarihli cevabı ile "... incelenmekte olan durumunuz nedeniyle ücretsiz izinli sayıldığınız..." demek ve bu iznin süresini belirlememek suretiyle, davacıda sürekli olarak ücretsiz izinli sayıldığı kanaatını hasıl etmiştir. Böyle bir davranış neticesinde davacının kendiliğinden görevine dönmesini beklemesi uygun görülemez. Kaldı ki, tüzüğün 24'üncü maddesine göre yönetim kuruluna yazı ile davet edilmek gerekmektedir. Sendika, böyle bir davette de bulunmamıştır. Bu hareket tarzı da haklı olarak davacıyı sürekli ücretsiz izinli sayıldğı kanaatına götürmüştür. Bundan başka sendika, kendi açısından ücretsiz iznin sona erdiği tarihten itibaren ilk dava tarihine kadar takriben 5 aylık süre geçtiği halde tüzüğün 24'üncü maddesini öne sürmemiş ve buna göre göre herhangi bir işlem yapmamıştır. Ancak dava açıldıktan 2 ay kadar sonra 24'üncü maddeye göre karar almışlar. Bu hareket tarzının da davacıyı süreksiz olarak ücretsiz izinli sayıldığı kanaatine sevk edecek nitelikte bir davranış olarak kabul edilmelidir.
Böylece sendikanın kendisinin sebebiyet verdiği olaylara dayanarak hak aramasında isabet olamaz. Yönetim kurulunun, görevin düştüğüne dair kararını olağanüstü genel kurula sevkederken bunu açıkça gündemde göstermemiş olması da, ayrıca dikkat edilecek bir konudur. Bütün bu durumlar nedeniyle sendika yönetim kurulunun ve bunu onaylayan olağanüstü genel kurul kararının isabetli olduğu söylenemez. Bu itibarla muhakemenin 2'nci dava ile ilgil olarak vermiş olduğu iptal kararı doğru olup, davalının bu yöne ilişen temyiz itirazı yerinde değildir. Bu sebepten dolayı kararın bu bölümünün onanması gerekmiştir..
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda 1'inci bentte gösterlen sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan kısmın ONANMASINA (...) 23.2.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.