 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1987/12075
K: 1987/11999
T: 31.12.1987
DAVA : 1 - .... 2 - .... 3 - .... adlarına Avukat ... ile .... Sendikası adına Avukat .... davaya katılmak isteyen .... Sendikası Şube Başkanlığı adına Avukat .... aralarındaki dava hakkında Kütahya İş Mahkemesinden verilen 9.12.1987 günlü ve 379/255 sayılı hüküm davaya katılan ... avukatınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Kararı temyiz edenin temyiz isteği mahkemece davada taraf olmadığından ve davaya katılma isteği de kabul edilmediğinden bahisle reddedilmiş ise de; konu HUMK'nun 432/4 maddesine giren hususlardan olmadığından mezkur kararın bozularak kaldırılmasına karar verilerek gereği konuşulup düşünüldü :
2821 sayılı Sendikalar Kanunun 12. maddesi hükmüne uygun olarak sendika şube olağanüstü Genel Kurul Toplantısı istenmiştir. Bu isteğin yerine getirilmemesi üzerine aynı Kanunun 53. maddesine göre, sendika üyesi olan davacılar tarafından bu dava açılarak olağanüstü genel kurul toplantısı yapılmasına karar verilmesi talep olunmuştur. Dava, Sendika Şube Yönetim Kurulu Başkanlığı hasım gösterilmek suretiyle açılmış, ancak sendika şubelerinin tüzel kişiliğe sahip bulunmadığı, böylece sendika şube başkanının açılan bu tür davalarda şubeyi temsilen husumete ehil olmadığından davada sendika Genel Merkezi Başkanlığına tebligat yapılarak davaya devam edilmesi gerektiği yönünde mahkeme kararı bozulmuş, bozmaya uyularak Sendika Genel Merkezi Başkanlığı davada bulundurularak yargılamaya devam olunup istek gibi karar verilmiştir.
Bozma kararından sonra Şube Başkanı kişisel olarak davaya müdahale etmek istemiş, fakat mahkemece davanın mahiyeti itibariyle müdahale isteğinin reddine karar verilmiştir. Adı geçen Şube Başkanı kararı temyiz etmiştir.
Gerçekten, 2821 sayılı Sendikalar Kanununda sendika ve sendika şube genel kurucularının ne şekilde ve kimler tarafından toplantıya çağrılacağı ve buna aykırı hareket halinde kimler tarafından dava açılabileceği gösterilmiştir. Bu prosödür çerçevesinde kişisel olarak bir hak iddiasının ileri sürülebilmesi ve bunun için açılan bir davada müdahale talebinde bulunulması mümkün değildir. Bu nedenle sendika Şube Başkanının kişisel olarak bu davaya müdahale isteğinin reddedilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön yoktur.
SONUÇ : Yukarıda açıklandığı üzere müdahale isteminin reddine ilişkin kararda usul ve yasaya aykırı bir yön görülmediğinden temyiz itirazlarının reddi ile mahkeme kararının ONANMASINA, 31.12.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.