Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
E: 1987/2503
K: 1987/2055
T: 02.03.1987
DAVA : (M.B.) vekili ile Tayyar aralarındaki şayi hisseye vaki müdahalenin men'i davasının kabulüne dair, (Tortum Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen 16.12.1986 gün ve 263/330 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından süresinde istenilmiş olmakla;0 dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR : Dava konusu taşınmazın öncesinin davacının miras bırakanı 1953 yılında ölen Ali'ye ait olduğu ve ondan kaldığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktarır. Davacı Hulkiye'dava konusu taşınmazdaki miras hissesine davalının elattığından bahisle, bu müdahalenin önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ise, 15.5.1980 tarihli senedec itiraz ederek, Ali mirakcılarından olan Durmuş'dan taşınmazın babası Haydar tarafından satın alınmış olduğunu, onun ölümüyle de kendisine kaldığını bu nedenle müdahalesinin haksız olmadığını, ayrıca davacının iştirak hali nedeniyle şayi payı hakkında dava açamayacağını, bu nedenlerle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davacının isteği üzerine Ali terekesi için Emrah adındaki kişi mümessil tayin edilmiş ve bu temsilci tarafından verilen vekalet üzerine de Hıfzı davayı takip etmiştir.
Mahkemece, senedin HUMK.nun 297. maddesine uymadığı, satışın geçerli olamayacağı görüşünden hareketle davalının savunması kabul edilmemiş ve davalyının taşınmaza vaki elatmasının önlenmesine karar verilmiştir. Davalı yargılamada ileri sürdüğü hususları tekrarlayarak hükmü temyiz etmiştir.
Davalının dayandığı senet imzalı olup, şeklen geçerliği için HUMK.nun 297. maddesinde göstrien koşulları içermesi şart değildir. Bu senet HUMK.nun 2877 ve bunu izleyen maddelerine göre şeklen geçerli bir isbat aracı sayılır. Ne var ki, taşınmaz davacının miras bırakanı Ali'den mirascılarına kalmış olup, taksim edilmemiş, iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabidir. Satışa mirascılardan Durmuş'dan başkası katılmamıştır. Medeni Kanunun 630. maddesine göre böyle bir işlemin geçerli sonuç doğurabilmesi için tasarrufa mirascıların tümünün katılmaları gerekir. Çünkü, bir mirascının iştirak halindeki hak ve borçlar üzerinde tasarrufa yetkisi yoktur. Satış bu yönden geçersiz sayılır. Mahkemenin şekil eksikliğine dayanan görüşüne katılmak mümkün değildir. Bu satışın geçerli olduğuna değinen davalının temyiz itirazları sonuç olarak yerinde değildir.
Sair temyiz itirazlarına gelince: Az önce de açıklandığı cgibi, dava mirascılardan sadece bir tarafından veraset senedine göre belirlenen şayi pay hakkında açılmıştır. Bu doğru değildir.
Murisin davacıdan başka mirascıları da mevcuttur. iştirak halindeki mülkiyette ve bunun bir türü olan miras ortaklığında ortakların yani mirascıların payları belirlenmemiş bulunduğundan her paydaşın iştirake konu teşkil eden haklar ve borçlar üzerindeki payları, hakların ve borçların bütününe saridir. ve ortakların payları belli olmadığından (gayri muayyen), onlardan hiçbiri kendi payına mahsus olmak üzere herhangi bir tasarrufta bulunamaz. Özellikle hukuki tasarruflar ve bu arada hukuki bir tasarruf niteliğinde olan dava açmak ancak bütün paydaşların ittifakı ile mümkündür. Davada; davacı, miras şirketinin tümüne şamil olmak üzere değil, sadece kendi payına ilişkin olarak talepte bulunmuştur. Az önce açıklandığı gibi, şayi cüzde tasarruf mümkün olmadığına ve davacı yalnız kendi payına hasren dava açtığına göre, bu davanın diğer paydaşların muvafakatları alınmak veya olayımızda olduğu gibi, terekeye mümessil tayini yoluyla görülmesine de olanak yoktur. Medeni Kanunun 630 ve 581. maddeler hükümleri karşısında dava başlangıçta dinlenme imkanından yoksundur. Mesmu olmayan bir davanın kabulüne karar verilmesi Yasaya aykırı ve davalının bu yöne ilişen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (BOZULMASINA) ve 1500 lira peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 2.3.1987 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini