Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
E:1987/12845
K:1987/13046
T:17.11.1987
* TAPU VE TESCİL
* ANAYASAYA AYKIRILIK TARTIŞMASI
ÖZET:Anayasanın 70. maddesi karşısında, 3402 sayılı Kadastro Yasasının 45. maddesinin 1. fıkrasının Anayasaya aykırı olup olmadığının tartışılıp bir sonuca bağlanması, bu hükmü uygulayacak olan yerel mahkemenin görevidir.
(3402 s. Kadastro K. m. 45/1)
Ali veKili ile Hazine vekilleri, Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü vekili ve Tosmur Köyü Muhtarlığı aralarındaki komisyon kararının iptali davasının reddine dair, (Alanya Asflye Hukuk Hakimliği)nden verilen 5.5.1987 gün ve 451/282 sayılı hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü
Davacı vekili tarafından 28.6.1985 tarihli dava dilekçesi ile; 122 parselin tapulama mahkemesindeki dosyada (B) işareti ile gösterilen kısmının tapulama mahkemesince adına tesbit ve tescil edildiği. (A) ve (B) harfleriyle gösterilen kısımların ise orman sayılarak tapulama dışı bırakıldığı, ancak sonradan 32 numaralı orman kadastro komisyonunca, bu yerin 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini yitirmiş olması nedeniyle Hazine adına orman dışına çıkarıldığını, oysa taşınmazın daha önce miras bırakan babası tarafından 70 kusur sene tasarruf edildikten sonra ölümü ile mirasçılarına intikal ettiği ve mirasçılar arasında yapılan taksim sonucu davacıya düştüğü, davacının 1944 tarihinde tesis edilen vergi kaydına göre taşınmazı miras bırakanla birlikte 20 seneden fazla süreyle tasarruf ettiği ileri sürülerek orman tahdit komisyonu kararının iptali ile taşınmazın adına tapuya tesciline karar verilmesi istenilmiştir. davalı Hazine savunmasında yürürlükte bulunan hükümlere göre dava konusu taşınmazın Hazine adına orman dışına çıkarılmasının yasaya uygun olduğunu, bu nedenle nizalı yerin Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece 2896 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Yasanın 2. maddesinin 3. fıkrası hükmü gözönünde tutularak yapılan işlemin doğru olduğu kabul edilmiş ve davanın reddi yönüne gidilmiştir. Hüküm davacı tarafından temyiz edilmektedir. Dava konusu kısım tapulama mahkemesinin 28.5.1976 günlü ve 1973/3 esas ve 1976/13 karar sayılı ilamı ile orman sayılarak tapulama dışı bırakılmış ve bu hüküm, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi'nin 24.11.1976 günlü ve 1976/9758-13710 sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiştir. Buna göre, nizalı yerin Öncesinin orman Olduğu bu hükümle sabittir. Her ne kadar davacı taşınmazın öncesinin de orman olmadığını ileri sürmüş ise de, taraflara göre kesin hüküm teşkil eden tapulama mahkemesi kararında, taşınmazın öncesinin orman sayılan yerlerden olduğu belirtildiğine göre, bu iddiaya değer verilmesi mümkün bulunmamaktadır. Ancak, 32 numaralı orman kadastro komisyonunca, o bölgede 6831 sayılı Kanunun yine 2896 sayılı Yaşa ile değişik 2/B maddesine göre uygulama yapılmış ve dava konusu kısmın 31.12.1981'den önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini yitirdiği kabul edilerek Hazine adına orman dışına çıkarılmasına karar verilmiştir. Tutanak 2.5.1985 tarihinde ilan edilmiş ve davacı tarafından süresinde karara karşı mahkemeye dava açılmıştır. Davacı, dava konusu taşınmazın vergi kaydı ile tasarruf edildiğini bildirmiş olup, keşifte dayanılan 1944 tarihli 24/22 numaralı vergi kaydı niza konusu yere uygulanmış ve bu yeri kapsadığı belirlenmiştir. Bilirkişi ve tanıklar taşınmazın öncesinin davacının miras bırakanı babasına ait olduğunu, ölümüne kadar tasarruf edildiğini ölümünden sonra yapılan taksim sonucu davacıya isabet ettiğini 50 seneden beri davacı tarafından tasarruf edildiğini bildirmişlerdir. Tutanağın ilan edildiği tarihte 2896 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 2. maddesi yürürlükte bulunmaktadır. Bu maddenin 4. fıkrasına göre orman dışına çıkarılan yer Devlet ormanı ise Hazine adına, kamu kuruluşlarına ait orman ise bu kuruluşlar adına ve özel orman ise sahibi adına orman dışına çıkarılacaktır. Bu hükme göre dava konusu taşınmazın öncesi Devlet ormanı olduğundan Hazine adına orman dışına çıkarılmasında o tarihte yürürlükte bulunan yasa bakımından hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır. Mahkemenin bu gerekçe ile verdiği karar doğrudur. Ancak, hükümden sonra yürürlüğe giren 3402 sayılı Kadastro Kanununun 45. maddesinin 1. fıkrasında; "orman dışına çıkarılmış ve çıkarılacak yerlerde; değişik 6831 sayılı Orman Kanununun 2. maddesinin (B) bendinde belirtilen şehir kasaba ve köy yapılarının tapulu olarak bulunduğu yerleşim sahaları le tarla, bağ, bahçe, meyvelik, zeytinlik, fındıklık, fıstıklık (antep fıstığı) gibi tarım arazileri 31.12.1981 tarihinden önceki vergi kaydı veya geçerli bir belgeye dayanmak şartıyla 14. maddeye göre zilyetleri adına tesbit edilir. Zilyetlik müddeti 31.12.1981 tarihinden geriye doğru hesaplanır denilmiş, bu maddenin son fıkrasında ise 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu gereğince belirtilen turizm alanlarında, orman kanunu hükümlerine göre tahsis edilen yerlerde ve imar planlarının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallar hakkında yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz" denilmiştir. Bu hükme göre son fıkrada açıklanan hukuki engel bulunmadığı takdirde aynı maddenin 1. fıkrası hükmü uyarınca taşınmazın mevcut delil durumuna göre davacı adına tesciline karar verilmesi gerekecektir. Buna göre zilyetlik müddeti 31.12.1981 tarihinden geriye doğru 20 seneyi geçmiş olmaktadır. O takdirde öncesi orman olan bu taşınmazın MK.nun 639. maddesi ve 3402 sayılı Kanunun 45 ve 14. maddesi hükümlerine göre davacı adına tapuya tesciline hükmedilmesi gerekecektir. Ancak mahkeme ibraz edilen belgeler ve deliller hakkında bir değerlendirme yapmamış görüşünü belirtmemiştir. Anayasanın 169. maddesinin 2. fıkrasında; devlet ormanlarının mülkiyetinin devrolunamayacağı, bu ormanların zamanaşımı ile mülk edinilemeyeceği ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamayacağı hükme bağlanmıştır. Anayasanın 170. maddesinde de orman dışına çıkartacak yerlerin ormanlar içindeki köyler halkının kalkındırılması için planlanması öngörülmektedir. Bu hükümler karşısında az önce anılan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin 1. fıkrasının Anayasaya aykırı olup olmadığının tartışılıp bir sonuca bağlanması, bu hükmü uygulayacak olan yerel mahkemeye alt bulunmaktadır. Mahkemece bu yön de gözönünde tutulmak suretiyle inceleme ve araştırma yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir. Temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün (BOZULMASINA) ve 1500 lira peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 17.11.1987 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini