 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
8. Ceza Dairesi
E: 1987/5613
K: 1987/1416
T: 25.02.1987
DAVA : TCK.nun 243. maddesindeki unsurlardan biri sanığın cürmü söyletmek, için eylemi yapması, diğeri bu eylemin işkence veya zalimane veya gayri insani, haysiyet kırıcı muamaleler niteliğinde olmasıdır. Her müessir fiili bu maddedeki işkenceden saymak mümkün değildir.
KARAR : TCK.nun 245. maddesinde kanun koyucu darbı açıkça yazdığı halde TCK.nun 243. maddesinde bu kelimeyi zikretmemiştir. Böylece TCK.nun 243. maddesindeki eylemin (darbın) mutlaka işkence niteliğinde olması keyfiyeti aranmıştır. Nitekim TCK.nun 457/2. maddelerinde de darptan ayrı bir anlama geldiği o eylemde işkence varsa suçun mensuf hal oduğu açıkca belirtilmiştir.
Olayda müdahilin falakaya yatırıldığı iddiadan ileri gitmediği, sonradan gösterdiği şahit komşuları falakaya yatırmayı müdahilden öğrendiklerini söylemiş müdahilin oğlu dahi karakolun dışında annesinin sesinden döğüldüğünü anladığını söylemiş falaka odunu ile döğüldüğünü annesinden duyduğunu beyan etmiştir.
SONUÇ : Mağdurenin raporu; glüteal bölgede ekimoz ve sol elinde ödem görülüp 7 gün işe mani olacak derecededir. Rapordaki bu arazın falakaya yatırmakla değil sopa ile glüteal (Kalça kabalarına) vurulduğu müdahilin korunmak için elini tutunca sopa değerek elinde de ödem yapımış olması kuvvetle muhtemeldir. Sopa ile glüteale vurmak 7 gün işe mani olacak bir darp olup işkence niteliğinde görülemiyeceğinden TCK.nun 245. maddesi yerine 243. maddesi ile ceza verilmesi bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden BOZULMASINA, 25.2.1987 oyçokluğu ile karar verildi.