 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E:1987/17053
K:1991/14843
T:18.11.1991
- KADASTRO TESBİTİ
- VERGİ KAYDI
ÖZET : 1937 yazım günlü, 123, 124, 125 ve 126 tahrir sayılı vergi kayıtlarının dış sınırlarının aynı olduğu, yüzölçümünün 35 hektar olarak gösterildiği, yükümlü hanesinde ise 1/4 payla ilişkin bulunduğu açıklanmıştır. Hal böyle olunca vergi kaydının 35 hektar yüzölçümlü olup pay vergi kaydı niteliğinde bulunduğu açık ve seçik olarak görülür. Mahkemece bu yön gözetilmeksizin 123, 124, 125 ve 126 tahrir sayılı vergi kayıtlarının ayrı ayrı 35 hektarlık yüzölçümlü olarak nitelendirilmesi mümkün değildir.
(3402 s. Kadastro K. m. 14, 20)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında dava konusu taşınmazlar vergi kaydına, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine ve paylaşmaya dayanılarak davalı taraf adına tesbit edilmiştir. İtirazı komisyonca reddedilen Hazine, vergi kaydının dava dışı birçok parsele revizyon gördüğünü, vergi kaydı yüzölçümü fazlasının Hazineye ait olduğunu ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine, taşınmazın davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazların tesbite esas alınan vergi kayıtlarının değişmez sınırları ile kapsamında kaldığı ve zilyetlikle edinme koşullarının davalı taraf yararına gerçekleştiği gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuştur. Ne varki; 1937 yazım günlü, 123, 124, 125 ve 126 tahrir sayılı vergi kayıtlarının dış sınırlarının aynı olduğu, yüzölçümünün 35 hektar olarak gösterildiği, yükümlü hanesinde ise 1/4 paya ilişkin bulunduğu açıklanmıştır. Hal böyle olunca, vergi kaydının 35 hektar yüzölçümlü olup pay vergi kaydı niteliğinde bulunduğu açık ve seçik olarak görülür. Mahkemece bu yön gözetilmeksizin 123, 124, 125 ve 126 tahrir sayılı vergi kayıtlarının ayrı ayrı 35 hektarlık yüzölçümlü olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Vergi kaydının sınırları itibariyle yapılan uygulamasında kayıt sınırında gösterilen kişi taşınmazları ve yolların dava konusu parseller ile vergi kaydının revizyon gördüğü tüm parselleri değişmez sınırları ile kapsamadığı görülmektedir. Daha açık deyimle, Kuzey sınır açık kalmaktadır. Bu haliyle vergi kaydı değişmez sınırlı olmadığı için yüzölçümüyle geçerli kayıtlardandır. O halde; vergi kaydının revizyon gördüğü tüm parsellerin tutanak örneği ve dayanağı belgeleri getirtilerek vergi kaydına yüzölçümüne göre kapsam belirlenmeli, tesbitleri kesinleşen parseller gözönünde tutularak vergi kaydı kapsamı dışında kalan taşınmaz kesimi yönünden hüküm gününden sonra yürürlüğe konulan ve eldeki davalarda da uygulanması gerektiği geçici 4. maddesinde açıklanan 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi hükmünde öngörülen koşulların zilyetler yararına gerçekleşip gerçekleşmediği, taşınmazın sulu ya da kuru toprak olup olmadığı araştırılarak belirlenmeli, vergi kaydı yüzölçümü ve taşınmazı sulu yada kuru toprak niteliğine göre 40 ve 100 dönüm fazlası kesiminin zilyetlik yoluyla iktisabına yasal olanak bulunmadığı dikkate alınarak dava konusu taşınmazın bu kesimler içinde kalıp kalmadığına bakılmalı ve sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Bu nedenlerle; Hazinenin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 18.11.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.