 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E:1987/14074
K:1987/27897
T:01.12.1927
* TAŞINMAZ MAL
* İMAR - İHYA
* EDİNME KOŞULLARI
ÖZET : Orman sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan, kamu hizmetine özgülenmeyen [tahsis edilmeyen] araziden; masraf ve emek sarf t ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmazlar, koşulları var ise, imar ve ihya hedefler adına tesbit edilebilir.
(766 s. Tapulama K. m. (1617 s. K. la Dğş.)20)
(3402 s. kadastro K. m. 14, 17)
Dava konusu 542 parsel sayılı taşınmazın önceliğinin, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşlık, kayalık, çalılık gibi yerlerden iken 27.3.1950 gününden önce davacı Osman tarafından para ve emek sarf ile ihya olunarak kültür toprağı haline getirildiği, ancak; tesbit gününde bu nitelikteki yerlerin ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisabının olanaksız olduğu gerekçe gösterilerek, davanın reddine, taşınmazın hüküm gününde yürürlükte bulunan Tapulama Kanununun 38. maddesi hükmünce Hazine adına tapuya tesciline, davacı yararına Tapulama Kanununun 37. maddesi hükmünün uygulanmasına karar verilmiş, hüküm, tarafların temyizi üzerine Dairenin 16.6.1987. gün ve 12953/7222 sayılı ilamında gösterilen gerekçelerle onanmıştır.
Davacı bu kez kararın düzeltilmesini istemiştir
İsteğin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra, dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Tesbit ve hüküm gününe göre, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerin ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisabına yasal olanak bulunmamaktadır. Oysa, 766 sayılı Tapulama Kanunu ile tesbit ve hüküm gününde yürürlükte bulunan 1617 sayılı Yasanın 20. maddesi yürürlükten. kaldırılmıştır. 3402 sayılı Yasanın 17. maddesinde aynı Yasanın 14. maddesinde yazılı koşulların gerçekleşmesi halinde Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerin ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile İktisap olunabileceği kuralı getirilmiştir. Ayrık hal ise, 17. maddenin son fıkrasında gösterilmiştir. Diğer taraftan; anılan Yasanın geçici 4. maddesinde. 3402 sayılı Yasa hükümlerinin eldeki davalarda, başka bir deyişle derdest davalarda da uygulanacağı vurgulanmıştır. 0 halde, davacı yararına 3402 sayılı Yasanın 17. maddesinde sözü edilen koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin mahkemece tartışılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Bu nedenlerle; davacı vekilinin karar düzeltme isteği yerinde görüldüğünden kabulü ile Daire onama kararının kaldırılmasına, hükmün yukarda sözü edilen sebeplerle davacı yararına (BOZULMASINA), 1.12.1987 gününde oybirliği ile karar verildi.