 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Ceza Dairesi
E:1987/21423
K:1988/13513
T:30.12.1988
- TOPLU KAÇAKÇILIK (UZMAN BİLİRKİŞİ)
ÖZET : Sanıkların belediye başkanı bulundukları sırada, belediye bütçesinden sağladıkları paralarla bağış formülü altında vergisiz araç ithali yapan diğer sanığa başvurarak [müracaat ederek], kurumlarının gereksinimi [ihtiyacı] araç (vasıta] ve iş makinelerinin ithalinin yapılmasına katılmaları eylemi; bu sanıklar bakımından kaçakçılıkta devamlılık ve iştigal sözkonusu olmadığından toplu kaçakçılık niteliğindedir. İddianame kapsamı araçların, suç tarihinde gümrüklenmiş piyasa değerinin, otuzmilyon liranın altında bulunup bulunmadığı konusunda uzman bilirkişilere tesbit ettirilerek sonucuna göre sanıkların yasal durumlarının belirlenmesi gerekir.
(1615 s. Gümrük K.)
Teşekkül vücuda getirerek toplu gümrük kaçakçılığı ve kaçakçıhk suçuna iştirak etmekten sanıklar Nuri ve arkadaşları haklarında yapılan duruşma sonunda; beraatlerine dair (Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 17.3.1987 tarihli hükmün Yargıtay'ca incelenmesi müdahil vekili tarafından süresinde istenilerek, dava evrakı C. Başsavcılığı'nın bozma isteyen 23.11.1987 tarihli tebliğnamesiyle daireye verilmekle dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre müdahil hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddile, sanıklar İbrahim, M. Zeki, Ahmet, İzzet, Selahattin ve Mahmut, Necmi, Doğan, haklarındaki beraat hükmünün ONANMASINA,
2- YSE. Müdürü bulunan sanık M. Reşat ülkeden temin ettiği paralarla kurumunun ihtiyacı bulunan dört adet otobüsü, bedelsiz ithalat hükümlerinden bilistifade vergisiz vasıta ithalatı yapıldığını duyduğL sanık Nuri'ye sipariş verip ithal etmekten ibaret bulunan eylemi toplı. kaçakçılık vasfında olup sorgusunun yapıldığı 3.12.1982 günü itibariyle temyiz inceleme tarihinde TCK.nun 102/4. maddesinde öngörülen zamanaşımı süresi tahakkuk etmiş bulunduğundan hükmün BOZULMASINA, anılan madde uyarınca sanık hakkındaki kamu davasının ORTADAN KALDIRILMASINA
Müdahil vekilinin diğer sanıklar hakkındaki temyize gelince:
3- Sanıklardan Mustafa,O... Belediye Başkanı, Osman Nuri ise K.... İlçesi Belediye Başkanı bulundukları sırada, belediye bütçesinden temin ettikleri paralarla bağış formülü altında muafen araç ithali yapan sanık Nuri'ye, müracaat ederek kurumlarının ihtiyacı vasıta ve iş makinalarının ithalinin yapılmasına iştirak etmekten ibaret eylemleri bu sanıklar bakımından kaçakçlıkta devamlılık ve iştigal mevzubahis olmadığı cihetle toplu kaçakçılık vasfında bulunduğundan iddianame kapsamı araçların suç tarihi itibariyle gümrüklenmiş piyasa değerinin otuz milyon liranın altında bulunup bulunmadığı konusunda uzman bilirkişilere tesbit ettirilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayini yerine eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Sanıklar; Nuri, Mehmet İzzet ve Ali Ulvi hakkındaki temyize gelince:
1615 sayılı Gümrük Kanununun 8/2-b maddesi; "gerçek ve tüzel kişilerin Türkiye'deki derneklere, belediye ve köy tüzel kişiliklerine bağış yolu ile gönderilen veya yurt dışında temin edilen para ile alınıp getirilen araçların gümrük vergilerinden muaf olarak ithal edilebileceği, yine; Gümrük Yönetmeliğinin 12/11-4-a maddesi de, bağış yapan kişi ve kuruluşun bağış konusu aracı gümrüğe teslim etmesi gerektigını belirtmekte olduğuna göre bağış yapma bağış konusu aracı Türkiye'ye kendisinin getirmesi veya göndermesi icap etmekte olup bağış. kabul eden tüzel kişinin araçlar için nakil ücreti adı altında dahi bir ödemede bulunması gerekmediği cihetle, bağış kabul eden gibi gösterilen kurumlardan alınan paraların araçların bedeli olduğu açık bulunmaktadır
Sanık Nuri, gerek müfettişlerce alınan ifadelerinde gerekse kollukça alınan 9.8.1981 günlü ifadesinde, kendi parası ile veya hibeyi kabul eden kurumdan aldığı paralarla dava konusu araçları Almanya'da mümessili bulunduğu firmadan satın aldığını, bu araçlara sanık Mehmet İzzet ve Ali Ulvi ile birlikte pasaportu olan şahıslar adına düzenlenen vekaletname ile yanında getirdiği hibe senedlerine dayanarak gümrüksüz olarak ithal ettiklerini ve bu ithallerden 101 milyon civarında parayı tahsil ettiğini açık bir şekilde ikrar ettiği gibi kurumların muhasabe kayıtları da bu ikrarı doğrulamaktadır. Sanığın bu açık beyanı ve deliller karşısında ithalatın, 1615 sayılı Gümrük Kanununun 8/2-b maddesinde belirlenen bağış niteliğinde olmadığı anlaşılmaktadır. Bu suretle sanıklar Mehmet Izzet ve Ali Ulvi'nin sanık Nuri'nin önerisiyle bir araya gelerek bağış formülü adı altında yapacakları kaçakçılık eylemleri için iradelerini birleştirdikleri bu suretle kaçakçılığı iştigal haline getirdiklerine nazaran sanıkların teşekkül halinde kaçakçılık suçları oluştuğu ve tecziyeleri icap ettiği halde dosya içeriğine ters düşen mülahazalarla yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, müdahil vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün istem gibi (BOZULMASINA), 30.12.1988 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.