Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

T.C.

YARGITAY

7. Ceza Dairesi

E:1987/19586

K:1987/13574

T:04.11.1987

TOPLU KAÇAKÇILIK

- ÖZET:Fikri ve maddi dayanışma içinde bulunan sanıkların eylemlerinin ağır hapis cezasını gerektiren toplu kaçakçılık suçunu oluşturduğu, kanıtların takdiri ile davaya bakmanın Ağır Ceza Mahkemesinin görevi olduğunun gözönüne alınmaması yasal değildir.

(1918 s. Kaçakçılık K m. 27/2-3 [3217 s. K. la Dğş.])

1918 sayılı Yasaya aykırı eylemden sanıklar Hayrettin ve arkadaşları haklarında yapılan yargılama sonunda; beraatlerine dair, (İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 5.6.1987 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi müdahil Hazine vekili tarafından süresinde istenilerek, dava evrakı C. Başsavcılığı'nın onama isteyen 12.10.1987 günlü tebliğnamesi ile daireye verilmekle; dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:

Mali polisin 23.12.1986 tarihli ifadeli olay tutanağında "sanık Hayrettin'in ön sorgulamasında ele geçirilen suç konusu 6 adet (8200) gram külçe halinde (plaka) altının, İstanbul'a İran'dan, kan uyruklu Nasrullah tarafından getirildiğini ve kendisine satması için verildiğini, satıştan sonra parayı dövize çevirip Levent'deki Bankası aracılığı ile Tahran adresine havale çıkaracağını, döviz başına 1-2 lira gibi pirim alacağını, Nasrullah'ın Aksaray'da Oteli'nde kaldığını" ve yine mali polise verdiği 25.12.1986 tarihli ifadesinde "suç konusu altınları kayınpederi olan sanık Yılmaz'ın İran'dan kendisine bir şahısla üzerinde Arapça yazılı paketler içerisinde gönderdiğini, daha öncede İran'dan gelmiş olan plaka altınları Fikret'e verdiğini" açıkça bildirmiş bulunmaktadır. Sanık Hayrettin'in anılan ilk sorgulamasındaki beyanı üzerine adı geçen Iran uyruklu sanık Nasrullah'ın Oteli'nde kaldığı polisçe saptanmış ve bu sanık da yakalanmıştır. Adı geçen Fikret polisteki ifadesinde, olaydan önce sanık Hayrettin'in 3-4 kilo çekilmiş plaka altını belgesiz olarak satın aldığını bildirmiştir. Tartılarak (8200) gram Olduğu saptanan dava konusu 6 adet plaka (külçe) altının bilirkişi Orhan'ın raporuna göre bir gramının piyasa değeri 10210 lira olup, tamamının gümrüklenmiş piyasa değerinin otuz milyon liradan fazla olduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklanan hususlar karşısında fikri ve maddi dayanışma içinde bulunan sanıkların eylemlerinin 3217 sayılı Kanunla değiştirilen 1918 sayılı Kanunun 27/ 2-3. maddesine uyan ağır hapis cezasını da gerektiren toplu kaçakçılık suçunu oluşturduğu ve delillerin takdiriyle 'davaya bakmanın Ağır Ceza Mahkemesinin görevi içinde bulunduğu gözetilmeden duruşmaya devamla dava sonuçlandırılarak yazılı şekilde hüküm kurulması,

Yasaya aykırı, müdahil Hazine vekilinin temyiz itirazı bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün sair yönleri incelenmeksizin isteme aykırı olarak (BOZULMASINA), 4.11.1987 günü oybirliğiyle karar verildi.