 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1987/9066
K: 1987/11354
T: 12.11.1987
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan şuf'a davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmkala gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava şuf'alı payın iptal ve tesciline ilişkindir. Mahkeme davayı kabul etmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir.
Şuf'alı payın ilişkin olduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak taksim edilip herbir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin tasarrufundaki yeri ve ona tekabül eden payı bir içincüşahsa satarsa, satış zamanında o yerde hak iddia etmeyen davacının, tapuda pay satışı şeklindeyapılan işlem nedeniyle şuf'a hakkını kullanması M.K.'nun 2. maddesindeyer alan objektif iyiniyet kuralı ile bağdaşmaz. Kötüye kullanılan bu hak kanunen himaye görmez. 14.2.1k951 gün ve 17/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bu hususun davanın her aşamasında ileri sürülmes,i hatta mahkemenin kendiliğinden nazara olması gerekir. Savunmanın tevsii bu gibi durumlarda söz konusu değildir. Davanın bu bakımdan reddi gerekir.
Olayımızda: Davacı paydaşı bulunduğu 156 ve 186 parsel numaralı taşınmazların paydaşlarından (İ.L.)'dan davalının 3/6 pay satın aldığını, bu satışı 14.2.1984 tarihinde öğrendiğini ve aynı gün dava açtığını idia ile şuf'a hakkını tanımasını istemiştir. Davalı hak düşürücü sürenin geçtiğini savunmuştur. Bu savunmanın ispat külfeti davalıya düşer. Dinlenen davalı tanıkları bukonda olaylara dayanarak bir bilgi vermemişlerdir. Buna karşılık davacı tanıkları davacının satışı öğrendiğnde davayı açtığını bildirmişlerdir. Bu durumda davanın süresinde açıldığının kabul edilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ancak daalı tanığı (İ.Y.) dava konusu yerlerde bütün paydaşların hisselerinni ayrıldığını, herkesin kendi hissesini kullandığını, davacının kendi hissesine düşen yeri tasarruf edilmiş, davalı da satın aldığı paya isabet eden yeri almış ise kendisine isabet eden yeri kullanan ve diğer yerlerde bir hakkı bulunmadığını bilen davacının tapuda pay satışı şeklindeyapılan işlemden yararlanmak suretiyle şuf'a davası açması M.K.'nnu 2. maddesi gereğnce objektif iyiniyet kuralları ile bağdaşmaz. Bu hususun hakim tarafınden re'sen gözönünde bulundurulması icabeder. Davalı böyle bir savnumada bulunmasa dahi davacının kötü niyetli olduğu anlaşılıyorsa hakimin bunu re'sen nazara alması gerekir. Bu itibarla davacının kötü niyetli olduğu anlaşılıyorsa hakimin bunu re'sen nazara alması gerekir. Bu itibarla davacının bu konuda beyanının alınması, taşınmazların haricen taksim edilmediğini iddia etmesi halinde fiil idurumun tesbiti, toplana delillerin bir arad değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hükmü tesisi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün BOZULMASINA, 12.11.1987 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.