 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1987/8834
K: 1987/11103
T: 09.11.1987
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Dava konut ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi davasıdır. Mahkeme davayı kabul etmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz olunmuştur. Davacı vekili müvekkilinin Mersin'de oturmakta iken ve kocasının muvafakatı ile İstanbul'a daimi yerleşme amacı ile geleceğini, evvelce aynı nedenle açtığı davanın reddedildiğini, müvekkilesinin (S.D.) isimli bir şahsa ait evde 1985 yılından beri kira sözleşmesi ile oturduğunu iddia ile bu davayı açmıştır. Davalı vekili savunmasında davacının halen Mersin'de ikamet ettiğini, ilk açılan davada da İstanbul'a yerleşme arzusunun dava sebebi olarak ileri sürdüğünü, amacın yüksek kira parası isteminden kaynaklandığını savunmuştur.
Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkilinin kızının ihtiyacından bahsetmediği halde 10.10.1985 tarihli ihtarnamede müvekkilinin kızının da İstanbul'da ikametinin zorunlu olduğundan bahsetmiştir. Dinlenen tüm tanıklar davacının hangi amaçla ve ne için Mersin'den ayrılıp İstanbul'a geleceği hususunda bir bilgi vermemiştir. Davacı tanıklarından bir kısmı davacının kocası ile birlikte İstanbul'a geldiğini, bir kısmı da kocasının Mersin'de, ihtiyaçlı eşin İstanbul'da bulunduğunu ifade etmişlerdir. Yine dinlenen davalı tanıkları davacının, davalının eşine hitaben (daha toplanmadınız mı, çıkın ben burayı 300.000 liraya vereceğim) dediğini ve bu isteğin defalarca telefon konuşmalarında tekrarlandığını ifade etmişlerdir. Konut ihtiyacına dayanan tahliye davlalarında ihtiyaç iddiasının gerçek ve samimi olması gerekir. İhtiyaç kavramı, yasada; çaresiz kalıp istemek anlamında kullanılmıştır. Her ne kadar davacı tarafından dosyaya ibraz edilen 1.10.1985 tarihli sözleşmede davacı Mahmut Şevket Paşa Mahallesinde kiracı olarak gösteriliyorsa da mevcut deliller karşısında bu sözleşmenin ihtiyacı suni olarak doğrulamak amacıyla sonradan da düzenlenmiş olabileceğini belirtir nitelikte olduğunun kabulü gerekir. Dosyadaki bütün deliller nazara alınarak ihtiyacın gerçek ve samimi olmadığının kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksi görüş ve düşünce ile kiralananın tahliyesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.'nun 428 inci maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 9.11.1987 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.