 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1987/8794
K: 1987/11054
T: 09.11.1987
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Dava, konut ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkeme istem gibi karar vermiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacı, kirada oturduğunu, kiralananı konut olarak kullanmak amacıyla satın aldığını, davalının eski malikle yaptığı şifahi sözleşmenin 1.10.1978 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli bulunduğunu iddia ile akde dayanarak işbu davayı açmıştır. Davalı savunmasında, eski malikle yapılan sözleşmenin 1.1.1977 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli olduğunu, davacının iktisaba ve sözleşmeye göre süresinde bulunmadığını ileri sürmüş ve eski malikle yapılan sözleşmeyi ibraz etmiştir. Mahkeme eski malikin davalı aleyhine yaptığı icra takibinde aralarında yapılan sözleşmenin şifahi olduğunu, sözleşmenin 1.10.1978 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli bulunduğunu belirttiğini, davalının takibe itiraz etmediğini, gerek eski malik gerekse davacı tarafından gönderilen ihtarnamelerde de aktin başının 1.10.1978 ve 1 yıl süreli bulunduğu belirtildiği halde davalının cevap vermediğini, bu durumda davanın süresinde olduğunun kabulü ile kiralananın tahliyesine karar vermiştir. Davacı, davalı tarafından ibraz edilen yazılı sözleşmedeki imzanın eski malike ait olmadığını iddia etmemiştir. Davalının icra takibine itiraz etmemesi ve ihtarnamelere cevap vermemesi sözleşmenin başlangıcının 1.10.1978 olduğunun kabulü anlamında sayılamaz. Duruşmada davalı süreye karşı çıkmış ve kira sözleşmesinin 1.1.1977 başlangıç tarihli olduğu ibraz edilen yazılı sözleşmeden anlaşılmış bulunduğuna göre 28.10.1985 tarihinde açılan dava akte göre süresinde değildir. Taşınmazı davacı 17.5.1985 tarihinde iktisap etmiş, 1 ay içinde iktisabı ve ihtiyacı davalıya tebliğ ettirdiği ihtarnamede bildirmişse de 6 aylık süre dolmadan dava açıldığından dava iktisaba göre de süresinde değildir. Bu bakımdan davanın süre yönünden reddi gerekirken aksi görüş ve düşünce ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.'nun 428 inci maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 9.11.1987 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.