 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1987/8370
K: 1987/10348
T: 26.10.1987
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Dava, akde aykırı hareket nedeniyle kiralananın tahliyesi isteminden ibarettir. Mahkemece istem gibi karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili sözleşmenin özel koşulları bölümünün 7 nci maddesinde kiralananın münhasıran davalının ailesine kiraya verildiğini, diğer şahıslar ve ailelerce buranın devamlı izal edilemeyeceği yazılı olduğu halde davalının 2 yıldır devamlı olarak kızı, damadı ve torunlarıyla birlikte oturmak suretiyle aykırı harekette bulunduğunu; ayrıca gece saat- 24.00'den sonra odun kırmak, kilim silkelemek vs. gibi eylemlerle gürültü yapıp kiralananı kötü kullandığını, bu hususta davalıya gönderdiği ihtarnamenin sonuç vermediğini iddia ile bu davayı açmıştır.
Mahkemece sözleşmenin 7 nci maddesindeki koşulların yerine getirilmediğinden bahisle tahliye kararı vermiş, dilekçede belirtilen diğer hususlara değinilmemiş, hüküm gerekçe yönünden davacı vekili tarafından temyiz edilmediğinden inceleme sadece sözleşmenin 7 nci maddesindeki şartlar yönünden yapılmıştır. Davalı savunmasında Ağustos 1984 yılından beri kızı, damadı ve iki torunuyla birlikte mecurda oturduğunu bu durumu davacının bildiğini, ses çıkarmadığını, bu yüzden davanın reddini istemiştir. Dosyadaki Çankaya Mahallesi muhtarından alınan yazıda davalının 15.8.1984 tarihinden beri damadı, eşi ve iki çocuğu ile birlikte oturdukları açıklanmıştır. Davacı vekiline 3.11.1986 tarihli dava dilekçesinde davalının 2 yıldır devamlı olarak kızı, damadı, torunlarıyla beraber kiralananda oturduğunu açıkça kabul ve ifade etmiştir. Bu durum davalının kira sözleşmesinin tanziminden daha evvel kiralananda oturduğunu, davacının bulunduğunu göstermektedir. Aslında sonradan düzenlenen 1.6.1985 tarihli sözleşmenin hususi şartlarının sonuna eklenen maddede yasaklı 7. maddenin 1.6.1985 tarihli sözleşmenin hususi şartlarının sonuna eklenen maddede yasaklı 7. maddenin 1.6.1986 tarihinden itibaren geçerli olacağının belirtilmesi de bu hususu doğrulamaktadır. Dosyadaki tüm deliller nazara alınarak sabit olmayan davanın reddi gerekirken kabulü usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile H.U.M.K.'nun 428 inci maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 26.10.1987 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.