Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1987/7829
K: 1987/10458
T: 28.10.1987
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Dava, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi isteğine ilişkindir. Mahkeme davayı kabul etmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Kira bedelleri için kiralayana bono verilmişse, tarafların anlaşmasıyla kira alacağının tahsili ticari senede bağlanmış demektir. Hal böyle olunca ticari senetlerin tahsiline ilişkin hükümlerin uygulanması gerekir. Ticari senetlerin ciro kabiliyeti olduğundan kiracının verdiği senedin kimin elinde olduğunu bilmesi icapeder. Bu senet bankaya tahsile verilmişse gönderilen ihbarla senedin ödeme yeri borçlu tarafından biliniyor demektir. İhbara rağmen ödenmemesi halinde iki haklı ihtar veya temerrüt konusu yapılıp buna ilişkin ihtarlar gönderilebilir. Senet tahsile verilmeyip alacaklının elinde tutuluyorsa, alacaklının borçlunun ayağına gidip senedi verip karşılığını alması gerektiğinden bu yola gitmeden doğrudan doğruya ihtar göndererek iki haklı ihtar veya temerrüt konusu yapması mümkün değildir.
Olayımızda : Davacı vekili dilekçesinde kiracı bulunan davalının tebliğ edilen temerrüt ihtarına rağmen 1986/Şubat, Mart kiralarını 30 gün içinde ödemediğini, temerrüde düştüğünü iddia etmiş ve davalının kiralanandan tahliyesini istemiştir. Davalı Şubat ile Ağustos 1986 ayları için davacının 7 adet senet aldığını, senetler ibraz edilmediği için kira parasının ödenemediğini, bu nedenle temerrüt olgusunun gerçekleşmediğini, yersiz açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkeme temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesine karar vermiştir. Şubat 1986 ila Ağustos 1986 ayları arasında 7 adet kira karşılığı davalıdan bono alındığı, bu bonolar davacının elinde iken temerrüt ihtarına konu yapılması ve bu nedenle taşınmazın tahliyesinin istenmesi mümkün değildir. Zira temerrüt ihtarının keşidesinden önce davacının davalıya giderek senedi ibraz etmek suretiyle karşılığı istendiği iddia da edilmemiştir. Bu nedenle davanın reddine karar verilmek icap ederken yazılı şekilde kabul kararı verilmesi usul ve kanuna aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz itirazlarının kabulü ile H.U.M.K.'nun 428 inci maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 28.10.1987 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini