 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1987/7037
K: 1987/9425
T: 06.10.1987
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Dava, işyeri ihtiyacı nedeniyle kiralananın boşaltılması isteğine ilişkindir. Mahkeme davayı reddetmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı, eşinin kiralık bir yerde eczacılık yaptığını, bu işi kiralananda sürdürüceğini beyanla iş bu davayı açmış; mahkeme ihtiyaçlının tahliye tehdidi altında bulunduğu isbat edilmediğinden bahisle davayı reddetmiş; bu karar Dairemizce, ihtiyaçlının ciddi bir tahliye tehdidi altında olmadığı anlaşılmış ise de mahkemenin üstünlük yönünden kiralanan ile ihtiyaçlının kirada oturduğu yerde mukayeseli keşif yapmadığı, noksan inceleme ile karar verdiği gerekçesiyle bozulmuş; mahkeme bozmaya uymuştur. Mahalinde S.S.K Dispanserinde eczacı kalfası olarak çalışan bilirkişi aracılığı ile keşif yapılmıştır. Bilirkişi raporunda ihtiyaçlının kirada oturduğu dükkanın Ana Çocuk Sağlığı Dispanseri'ne yaklaşık 25 metre uzaklıkta olduğunu, 25 m2 yüzölçümünde karayollarına cepheli, içinde tuvaleti ve lavabosunun bulunduğunu kiralananın ise aynı cadde üzerinde Ana Çocuk Sağlığı Dispanseri'ne 20 metre mesafede 30 m2 yüzölçümünde, içerisinde lavabosunun bulunduğunu ve Karayolları caddesi ile Çınar Sokağı cepheli olduğunu, her iki dükkanın diğerine üstün tarafları olup takdiri mahkemeye bıraktığını bildirmiş;mahkeme ihtiyaçlının faaliyette bulunduğu dükkanın kiralanana göre daha üstün olduğunu kabulle davayı reddetmiştir. Her ne kadar ihtiyaçlının oturduğu dükkan kiralanana nazarana 5 m2 büyük ve içerisinde tuvaleti varsa da kiralanana da iki cephelidir. Ticari yönüden hangi dükkanın daha üstün nitelikte olduğu konusunda dinlenen bilirkişi bir fikir beyan etmemiştir. Bilirkişi sıfat itibari ile de bu konuda ehli bir kimse sayılamaz. Bu itibarla bilirkişi raporu hükme yeterli değildir. Bu nedenle eczacı bilirkişi aracılığıyla yeniden keşif yapılması, tüm faktörler gözönünde tutularak her iki yerin kıyaslaması yapılarak eczane yönünden üstünlük durumunun saptanması gerekir. Eşdeğer durumda olmaları halinde mülkiyet hakkının gereği olarak aynı işin kiralananda yapılmasında ihtiyaçlının tercihinin esas alınması, böylece ihtiyacın kabul edilmesi icab eder.
Bu bakımdan yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olmakla hükmün bozulması icap etmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.'nun 428 inci maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 6.10.1987 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.