 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1987/4569
K: 1987/10306
T: 26.10.1987
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan ortaklığın giderilmesi davasına dair karar davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, 2 parça taşınmaz mal ortaklığınının giderilmesine ilişkindir. Mahkemece satış kararı verilmiş ve hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1 - (...)
2 - 12 parsele ilişkin temyiz itirazına gelince; Satış yoluyla ortaklığın giderilmesi istenilen taşınmaz üzerinde bina, ağaç vesaire gibi muhdesat varsa bunlar M.K.'nun 619. maddesi uyarınca arzın mütümmim cüz-ü sayıldığından arzla birlikte satışına karar verilir. Ancak bunların bir kısım paydaşlara aideyetine ilişkin tapuda şerh varsa veya bu hususta tüm paydaşlar ittifak ediyorsa o takdirde değrelere göre oran kurulması ve satış parasının bu oran esas alınarak dağıtılması gerekir. Oran kurulurken muhtesatın ve arzın dava tarihi itibariyle ayrı ayrı değeri takdir ettirilir. bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri saptanır. bulunan tüm değer muhtesat bedeline ve arzın kıymetine ayrı ayrı oranlanarak yüzde itibariyle ne kadarının muhtesata, ne kadarının arza isabet ettiği belirlenir. Satış bedelinin dağıtımında da bulunan yüzde nisbetle gözönünde tutularak muhtesata isabet eden kısmı sadece muhtesat sahibine veya payları nisbetinde sahiplerine; arza isabet kısmın da da payları oranında tüm paydaşlara verilmesi icap eder.
Muhdesatın arzın paydaşlarına değil de üçüncü şahsa aidiyetininanlaşılması halinde bu şahsı muhtesat nedeniyle davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay verme mümkün değildir.
Olayımızda: 12 parsel üzerindeki taşınmazları davalılara ait olduğu husus intilafsızdır. Mahallinde yapılan keşifte evlere ve arza ayrı ayrı değer takdir edilmiş; ancak oran kurulmamıştır. Öncelikle yukarıda belirtildiği gibi bilirkişiden ek rapor alınarak muhtesat bedeli ile arzın kıymetleri ayrıayrı oranlanarak yüzde itibariyle ne kadarının evlere, ne kadarının arza isabet ettiğinin saptanması; bundan sonra satış bedelinin dağıtımında bulunan bu yüzde nisbetleri gözönünde tuttularak evlere isabet eden kısmın davalılara ve arza isabet eden kısmını payları nisbetinde tüm paydaşlara verilmesi şeklindedir. Hükmün 12 parsele ait kısmı usul ve kanuna aykırı olduğundan bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1. bentte yazılı nedenle 11 parsele ilişkin hüküm kısmının ONANMASINA ve 2. bentte yazılı nedenle 12 parsele ilişkin kısmının BOZULMASINA 26.10.1987 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.