 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1987/4536
K: 1987/9843
T: 15.10.1987
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan izale-i şuyu davasına dair karar, bir kısım davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, bir parça taşınmazın ortaklığının giderilmesi isteminden ibaretir. Mahkemece satış kararı verilmiş, davalı taraf temyiz etmiştir.
Ortaklığın giderilmesi davalarında taksim istenmesi halinde dava konusu her taşınmazın ayrı ayrı ele alınmak pay ve paydaş durumuna göre taksimin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Paydaşlar muvafakat etmediği takdirde taşınmazın bir kesimi paydaşlar muvafakat etmediği takdirde taşınmazın bir kesimi paydaşlar arasında paylı "müşa" bırakılmaza. Davada sulh vakii olmadığı sürece bir kısım taşınmazların bazı paydaşlar, diğerlerinin diğer paydaşlara verilmesi şeklinde re'sen taksime gitmek mümkün değildir. Taksimde her bir taşınmazın pay ve paydaş durumuna arazinin veriminin verim niteliğine göre taksimin mümkün olup olmadığının bilirkişi aracılığıyla saptanması gerekir. Payların dekleştirilmesi için ivaz ilavesi icap ediyorsa onun da bilirkişilerin raporunda belirtilmesi gerekir. Taksim mümkünse fen ehline taksim projesi düzenlettirilir. Taşınmaz belediye ve mücavir alan hudutları içerisinde ise taksim projesi eklenerek belediye'den İmar Yasası ve yönetmeliği uyarınca bu taksime imkan olup kolmadığı sorulur. Taşınmaz bedeye ve mücavir alan dışındaysa aynı husus il idare kurulundan sorularak saptanır. Taksim tarzında yani taksim projesindeki bölümlerin hangi paydaşa verileceği konusunda taraflar anlaşamazlarsa mahkeme huzurunda kura çekilerek hangi kesimin hangi paydaşa verileceği belirlenir.
Olayımızda: Mahallindeki uygulama, ehli olamayan bilirkişi aracılığıyla yapılmıştır. Bu bilirkişinin mütalaasını hükme esas tutulması mümkün değildir. Bu bakmıdan bir ziraatçı ve bir de tapu fen memurundan oluşan bilirkişilerin aracılığı ile yeniden keşif yapılarak yeni İmar Kanunu ve yönetmeliği uyarınca gerektiğinde ivaz ilavesi de gözönünde tutularak taşınmazın taksim imkanının olup olmadığının saptanması, taksim imkanının olduğu anlaşılırsa fen ehline kroki düzenlettirilmesi ve bu kroki onay makamına gönderilerek düşüncesinin alınması, olumlu mütalaa alınırsa bu suretle, aksi halde satış yoluyla ortıklığın giderilmesine karar verilmesi gerekirken bundan zuhul ile eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykrı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.'nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA 15.10.1987 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.