 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1987/4361
K: 1987/10182
T: 22.10.1987
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan ortaklığın giderilmesi davasına dair karar davalılardan (H.A.) ve Batman Mal Müdürlüğü tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, neticeden 7 parça taşınmazın ortaklığının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkeme satış ve taksim suretiyle ortaklığın giderilmesine karar vermiş, hükmü davalı Hazine vekili ile davalı (H.A.) temyiz etmişlerdir.
1 - Tapu paydaşları sağsa kendilerinin, ölü ise veraset belgesi ile saptanacak mirasçılarının davaya dahil edilmesi zorunludur. Olayımızda 162, 285, 312, 313 135 parsellerde bu kurala uyulmamıştır. Zira bir kısım paydaşlar davaya dahil edilmemiş bulunmaktadır. Davaya dahil edilmeyen paydaşlar sağsa kendilerin, ölü ise veraset belgeleri ile saptanacak mirasçılarının davaya dahil edilmesi icap eder. Bundan zuhulen hüküm tesisi usul ve kanuna aykırıdır.
2 - Kısa kararla, gerekçeli karar birbirini tutmamaktadır. Zira kısa kararda 54, 152, 193 parsellerin satışına hükmedilmiştir. Aslolan kısa karardır. Gerekçeli kararın kısa karara uygun olması şarttır. Bunungözetilmemesi doğru değildir.
3 - 10.11.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3194 sayılı İmar Kanununun 16. maddesinde belediye ve mücavir alan içindeki taşınmazlarını ifrazının belediye encümenince, bu alanların dışındaki taşınmazların ise il idare kurullarınca onaylanması gerektiği hüküm altına alınmıştır. Aynı maddenin son fıkrası uyarınca bu esasların ortaklığın giderilmesi davalarında uygulanması gerekir. Bu yasaya ait yönetmeliğin 62. maddesinde imar planı ve yerleşik alanlar dışında kalan alanlardan yapılacak ifrazların 5000 m2 den küçük olamayacağı ve yola en az 25 metre cephesinin bulunması gerekeceği belirtilmiştir. Taksimine karar verlen taşınmazlar yönünden bu yasa ve yönetmelik hükmülerinin gözönünde bulundurulması isabetsiz olduğu gibi kura çekilmeksizin taksim kararı verilmesi de yersizdir.
4 - Davanın özelliği itibariyle yargılama giderlerinin payları oranında taraflara aidiyetine karar verilmesi gerekirken tamamının davacıya yükletilmesi, satışına karar verilen taşınmazları satış bedeli üzerinden binde beş, taksimine karar verilen taşınmazların değeri üzerinden binde iki harç alınması gerekirken hiç harç alınmaması yersizdir.
5 - Hazinenin paydaş olduğu 54 parsele ait dava reddedildiğine göre Hazine vekili için avukatlık ücreti tayin edilmemesi isabetsizdir.
Bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması icap etmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklnan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile H.U.M.K.'nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 22.10.1987 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.