 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1987/4202
K: 1987/10068
T: 20.10.1987
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan ortaklığın giderilmesi davasına dair kararın bir kısım davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, bir parça taşınmazın ortaklığının giderilmesine ilişkindir. Mahkeme satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar vermiş, hüküm bir kısımı davalılar vekili temyiz etmiştir.
1 - Davada taksim suretiyle ortaklığın giderilmesi istendiğine göre bu istek içinde kat mülkiyeti kurulmak suretiyle ortaklığın giderilmesi isteminin de varlığını kabul etmek gerekir. Hal böye olunca öncelikle keşif yapılarak 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 50. maddesi uyarınca binada kat mülkiyetinin kurulup kurulmayacağının araştırılması, şayet bu mümkünse ikinci aşamada aynı yasanın 10. maddesi uyarınca pay ve paydaş adedine göre gerektiğinde ivaz ilavesi de gözönünde tutularak her bir paydaşa vefa hisseli kalması konusunda anlaştıkları takdirde anlaşan paydaşlara birer bağımsız bölüm isabet edecek şekilde taksim olanağı bulunup bulunmadığının tesbiti icabeder. Payların denkleştirilmesi gerektiğinde ivaz ilavesi ve gruplama ortaklar anlaşmazlarsa kura çekmek suretiyle hangi bağmısız bölümün hangi ortağa isabetinin belirlenmesi sadece muristen kalan taşınmazlar için mümkünüdür. Yoksa müşterek paydaşları her biri arsa payına karşılık belirli bir bağımsız bölüm almış, onu kullanıyorsa paydaşların diğerini kullandığı bağımsız bölümde hakkı yoksa ivaz ilavesi, pay denkleştirilmesi, kura çekme gerekmez. O bölümün paydaşa verilmesi icabeder. Bundan sonra aynı kanunun 3. maddesi uyarınca değerle oranlı olarak bağımsız bölümlere arsa payı tahsisi gerekir. Bölümlere arsa payı tahsisi edilirken ve daha ince gelişigüzel verilen zemindeki arsa payları nazara alınmaz. Bu işlemler için bir hukukçu ve iki teknik elamanın bilikişi olarak seçilmesinde yarar vardır. Bu aşamadan sonra takibi isteyen tarafa Kat Mülkiyeti Kanununun 12. maddesinde sayılan belgeler tamamlattırılır. Ondan sonra arsa payları ve paylara karşılık verilen bağımsız bölüm numaraları ve saipleri belirtilerek kat mülkiyeti kurulmak suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilir.
Davacı alacaklı sıfatıya İcra Tetkik Merciinden aldığı yetki belgesine dayanarak bu davayı açmıştır. Davalılardan (M D.) vekili taşınmazda kat mülkiyeti kurulabileceğini ileri sürmüş, ancak bunun üzerinde durulmamıştır. Yukarıda açıklanan esaslar dairesinde keşif yapılarak bu cihetin incelenmesi gerekir. Alacaklının dava açması kat mükliyeti kurulmak suretiyle ortaklığın giderilmesine engel teşkil etmez.
2 - Kabulü göre de paydaşların (R.K.)'ın karısı (A.K.)'ın veraset göre terekesinde intifa hakkı olduğu, böylece taşınmazın bu hakla yükümlü bulunduğu anlaşıldığından 14.3.1960 gün ve 1/3 sayıl İçtihadı Birletirme Kararı gereğince bu hakla takyitli olarak satılması gerekirken bunun belirtilmemesi yersizdir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.'nun 428. maddesi uyarınça hükmün BOZULMASINA, 20.10.1987 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.