 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1987/3293
K: 1987/9931
T: 16.10.1987
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan ortaklığın giderilmesi davasına dair karar davalılardan (C.V.) tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, bir parça taşınmazın ortaklığının giderilmesi isteğine ilişkindir. Mahkeme taksim kararı vermiş, hüküm davalı (C.V.) tarafından temyiz olunmuştur.
Ortaklığın giderilmesi davalarında taksim istenmesi halinde dava konusu her taşınmaz ayrı ayrı ele alınarak pay ve paydaş durumuna göre taksimin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Paydaşlar muvafakat etmediği takdirde taşınmazın bir kesimi paydaşlar arasında paylı "müşa" bırakılamaz. Davada sulh vaki olmadığı sürece bir kısım taşınmazların bazı paydaşlara, diğerlerinin diğer paydaşlara verilmesi şeklinde Re'sen taksime gitmek mümkün değildi. Taksimde her bir taşınmazın pay ve paydaş durumuna arazinin verim niteliğine göre taksimin mümkün olup olmadığının bilirkişi aracılığıyla saptanması gerekir. Payların denkleştirilmemesi için ivaz ilavesi icap ediyorsa onun da bilirkişilerin raporunda belirtilmesi gerekir. taksim mümkünse fen ehline taksim projesi düzenlettirilir. Taşınmaz belediye ve mücavir alan dışındaysa aynı usus ile idare kurulundan sorularak saptanır. Taksim tarzında, yani taksim projesindeki bölümlerin hangi paydaşa sorularak saptanır. Taksim tarzında, yani taksim projesindeki bölümlerin hangi paydaşa verileceği konusunda taraflar anlaşamazlarsa mahkeme huzurunda kur'a çekilerek hangi kesimin hangi paydaşa verileceği belirlenir.
Olayımızda: Dava konusu taşınmazın taksim istendiğine göre öncelikle yukardaki esaslar dairesinde taksim imkanı olup olmadığının saptanması, imkan varsa payların denkleştirlimesi gerekir. Bu konuda verilen bilirkişi raporu ve belediyenin cevabı yazısı yeterli değldir. Bu itibarla bir ziraatçı bir de fen ehlinden oluşan iki kişilik bilirkişi kurulu ile keşif yapılması, taksim imkanı olduğu belirlenirse önerilen taksim şekline göre fen ehlie kroki düzenlettirilmesi, işbu taksim krokisini belediye başkanlığına gönderilmesi, bu kroki uyarınca yeni İmar Yasası ve yönetmeliğine göre taksimin mümkün olup olmadığı hususunda mütalaa alınması ve varılacak sonuç dairesinde davanınçözümlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle temyiz itirazlarını kabulü ile H.U.M.K'nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA 16.10.1987 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.