 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1987/14844
K: 1988/3113
T: 02.03.1988
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan vakıf davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla: dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, vakfın tescili isteğine ilişkindir. Mahkeme istem gibi karar vermiş, hükmü Vakıflar Genel Müdürlüğü vekili temyiz etmiştir.
MK. nun 73. maddesine göre vakıf, başlı başına mevcudiyeti haiz olmak üzere bir malın belli bir gayeye tahsisidir. Bir mamelekin bütünü veya gerçekleşmiş yahut gerçekleşeceği anlaşılan her türlü geliri veya ekonomik değeri olan haklar vakfedilebilir. Mah kavramı içinde, taşınır ve taşınmaz mallar menkul kıymetler, bir işletme, intifa hakkı ve nakit para bulunmaktadır.
Günün sosyal ve ekonomik koşulları nazara alınarak vakfın gayesinin gerçekleştirilmesine yeterli mal varlığının fiilen bulunması zorunludur. İleride zaman zaman gerçek veya tüzel kişiler tarafından yapılacak bağış veya yardımlar gerçekleşmiş mal varlığı olarak kabul edilemez.
Olayımızda, vakfın gayelerini gerçekleştirmek için bir milyon liranın varlığından söz edilmiştir. Vakfedilen mal varlığının amacı gerçekleştirmeye yeterli olması icap eder. Vakfın tüzüğü niteliğindeki vakıf senedinde ise Kuran kursları başta olmak üzere dini amaçlı bir çok faaliyetlerden söz edilmiştir. Vakfedilecek paranın bu günkü ekonomik koşulları ve paranın satın alma gücü dikkate alındığında amacın gerçekleştirilmesine yetmeyeceği ortadadır. Hem bu yönden hemde Kuran kursları açılması 633 sayılı Yasa hükümlerine göre Diyanet İşleri Başkanlığı Kuran kursları Yönetmeliği ,Diyanet işleri Başkanlığına ait olması nedeniyle verilen karar yasaya aykırıdır. Ayrıca vakıf senedinin 3. sahifesinde vakfa kurucu heyet üyesi alınacağı belirtilmiştir. Oysa kurucu üyeler vakfın kuruluşuna katkıda bulunan belirli sayıda kişiler olup vakfın tesçilinden sonra kurucu üye sıfatı verilmesi de mümkün değildir. Bu nedenlerle hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK. nun 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 2.3.1988 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.