 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1987/13841
K: 1988/1902
T: 11.02.1988
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davalı ve davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Dava taahhüt nedeniyle kiralananın tahliyesi isteğine ilişkindir. Mahkeme davayı reddetmiş, hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz olunmuştur.
Mahkeme davanın reddine gerekçe olarak tahliye taahhütlerinin tevali ettiğini göstermiştir. Gerçekten kira bağıtının ilk kurulduğu dönem sonu için alınan tahliye taahhüdü 4.10.1944 gün 20/28 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'na göre geçersizdir. Ancak ondan sonraki dönemler için yapılan kira sözleşmelerinde alınan tahliye taahhütleri geçerlidir. Çünkü bu tarihler halen kiralananda oturan kiracının serbest iradesi mahsulüdür. Buradaki hukuki sorun geçerli olan son kira bağıtından sonra ayrıca alınan 30.9.1985 tanzim tarihli tahliye tahhütnamesine dayanarak açılan iş bu davada davacının iyiniyetli olup olmadığının saptanması hususunda toplanmaktadır. Davalı, her sözleşme yenilenince alınan ve kira parası artırılınca tevali eden taahhütlerin geçersiz olduğunu, bu nedenle davacının iyiniyetli bulunmadığını savunmuştur. Geçerli sözleşmeden doğan bir hakkın kullanılmasında iyiniyet asıldır. Bunun aksini ise davalının somut olaylara dayanarak kanıtlaması gerekir. Bu şekilde taahhütler alınması mutlaka davacının iyiniyetli olmadığını göstermez. 3.11.1980 gün 3/2 sayılı yine 4.11.1985 gün 2/7 sayılı içtihadı birleştirme kararlarında belirtildiği gibi objektif iyiniyet kurallarının uygulanmasında kesin sınırlar çizmek mümkün değildir. Bu hususun her somut olayın özelliği gözönünde tutularak değerlendirilmesi gerekir. Davalı davacının iyiniyetli olmadığını savunduğuna göre kendisinden tanık dahil diğer delillerin sorulup istenmesi, buna karşı davacının da delilleri varsa onların da toplanması, inceleme sonunda varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bundan zuhul ile yazılı şekilde karar ittihazı usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının reddi ile HUMK.'nun 428 inci maddesi uyarınca hükmün her iki taraf lehine BOZULMASINA, 11.2.1988 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.