 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1987/13448
K: 1988/1485
T: 04.02.1988
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Dava işyeri ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkeme davayı kabul etmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Davacı 1.7.1984 kira başlangıçlı bir sözleşmeden bahsederek kızının ihtiyacı için işbu davayı açmış ve 1.9.1976 tarihli tarafları (F.G.) ve (İ.) dışında diğer davacılar olan bir sözleşme ibraz etmiştir.
Her ne kadar davalı dava konusu yerde kiracı olduğunu, kontratın kendisine ait olduğunu beyan etmişse de, davayı kabul etmediğini ve davacının dava dilekçesinde sözünü ettiği 1.7.1984 kira başlangıç tarihli bir sözleşme ibraz edilmediğine göre dava şartının ve özellikle davacının dava ehliyetinin ve davanın süresinde açılıp açılmadığının incelenmesi önem kazanmıştır. İhtiyaç sebebiyle tahliye davaları kiralayan veya malikler tarafından kira aktinin bitimini takip eden bir ay içinde açılması icabeder. Davacılardan (İ.)'ın ibraz edilen kira aktine göre kiralayan sıfatı olmadığı gibi tapudan gelen kayda göre paydaşlığı da yoktur. Öte yandan ibraz edilen bu sözleşmede kira başlangıcı 1.9.1976 olarak gösterilmiştir. Dava ise 16.7.1986 tarihinde açılmıştır. Bu da yukarıda belirtilen dava açma süresine uygun değildir. Yine bu sözleşmede kiracı davalı değil, başkası gösterilmiştir. Bu sözleşmenin davalı ile irtibatı kurulmamıştır. Hatta sözleşmede taşınmazın numarası değişiktir. Yazılı sözleşme ile iddia ve davalının ikrarı arasındaki bu karmaşık durum üzerinde hiç durulmamış, aydınlatıcı bir yol izlenmemiştir. Evvelemirde bu karmaşık durumun giderilmesi, ona göre özellikle davacı (İ.)'ın dava ehliyetinin ve davalı (M.)'in husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığının saptanması, ondan sonra davanın süresinde açılıp açılmadığının incelenmesi ve dava ve husumet ehliyetinde ve süresinde de, usulsüzlük bulunmadığı takdirde esasın incelenmesi gerekirken yukarıda söylendiği şekilde ön meseleler çözülmeden esas hakkında karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.'nun 428 inci maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 4.2.1988 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.