 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1987/13210
K: 1988/1644
T: 08.02.1988
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Dava, akde muhalefet nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkeme tahliye kararı vermiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacılar vekili işhanının 9. katının davalı tarafından hizmet binası olarak kullanılıp, 10. katın mutfak haline getirildiğini, davalının kullandığı katların kullandığı 2 asansörde bakım-onarım giderlerindeki artışın sanayi tipi likitgaz tüpü taşamasından ileri geldiği, asansör onarım servisi tarafından bildirilip ancak 1987 başlarında, yine 10. katın aynı şekilde kullanılmaya başlandığının tesbit olunduğunu, likit gaz tüpü kullanılıp, stoklanmasının tehlike boyutlarının çok büyük olduğunu, akte aykırılık nedeniyle tahliyesini istemiş,
Davalı 1973'denberi 10. katı yemekhane olarak kullanıp, yemeklerin başka bir yerde hazırlanıp, buraya getirildikten sonra yalnız ısıtma işleminin yapıldığını, personeline yemek vermeye mecbur olduğunu, akte muhalefet olmadığı gibi, açıkça kötü kullanmada bulunmadığından reddini istemiştir. Tarafların iddia ve savunmalarını ispat için ettikleri tanıklar dinlenmiş, ibraz edilen belgeler ve tesbiti delail tutanakları incelenmiştir. Tüm bu delil ve belgeler birlikte incelendiğinde, dava konusu taşınmaz 2 nci kattan itibaren 10. kata kadar hizmet binası olarak aynı kira akti ile kiralanmış ve akte muhalefet olarak ileri sürülen 10 katın yemekhane olarak kullanılmasına 1973 senesinde başanmış ve bu husus taraflar arasında bir ihtilaf konusu olmamıştır. İhtilafa konu edilen sanayi tipi likitgaz tüplerinin bulundurulması, bu tüplerin 10. kata asansörle çıkarılıp indirilmesine gelince; zamanımızda gerek konut kullanımında, gerekse işyeri ve hizmet binası olarak kullanılan kiralananda likitgaz tüpü bulundurulması sosyal ve bürokratik yaşamımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmiş olduğu nazarı itibariyle bulundurduğu tüplerin sanayi tüpü tipinde olması da durumu değiştirmez. Gerek delil tesbiti sırasında gerekçe mahkemece yapılan keşif sırasında tespit edilen 18 tüpün sadece ihtiyaca göre 4 adedi kullanılır halde bulunmuş, özellikle keşif sırasında mütebaki kısmının boş olduğu saptanmıştır. Yine iş hacmi ve personel çokluğu dikkate alındığında bu miktarda boş tüplerin bulundurulması akte muhalefet veya kötü kullanma sayılamaz. Tüplerin asansörle 10. kata dolu olarak peyderpey çıkarılması ve boş olarak indirilmesi de normal kullanım gerekleri içinde kalır. Asansörde sık sık görüldüğü iddia edilen arızaların bilhassa tüp taşımadan ileri geldiği de saptanmamıştır. Asansörün tamerini üstlenen firma tarafından zaman zaman bu yolda belgeler düzenlenmesi yeterli bir delil olarak kabul edilemez. Netice itibariyle davanın reddi gerekirken, kabulünde isabet görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.'nun 428 inci maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 8.2.1988 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.