 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1987/1287
K: 1987/5327
T: 28.04.1987
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan vakıf davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava...Kültür ve Turizm Vakfı senedenin tescili istemine ilişkindir..Mahkeme, davayı kabul etmiş, hükmü, Vakıflar Genel Müdürlüğü vekili temyiz etmiştir.
Medeni Kanunun hükümlerine göre kurulan vakıflar hakkındaki Tüzüğün değişen 36. maddesine göre, vakfın taşınmaz mallarının temliki tasarrufları Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün iznine bağlıdır. Yine aynı Tüzüğün değişen ek 3. maddesi uyarınca vakfın yurt içinde şube açması Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün, yurt dışında şube açması ise Dışişleri Bakanlığı'nın olumlu görüşü üzerine Başbakanlığın izniyle mümkündür. Bu itibarla, bu konularda yöneticilere vakıf senedinde mutlak yetki verilmesi söz konusu olamaz. Tüzüğün 17. maddesi gereğince vakfeden, vakıf senedinde istediği gibi vakfın idare uzuvlarını tayin etme hakkına haizdir. Kuruluş safhasındaki idarecilerin ölümü halinde yerlerini kimlerin alacağını da vakfedenin belirtmesi mümkündür. Bu itibarla Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün bu konulara ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, MK.nun 73. maddesine göre vakıf, başlı başına mevcudiyeti haiz olmak üzere bir malın belli bir gayeye tahsisidir. Bir mamelekin bütünü veya ekonomik değeri olan haklar vakfedilebilir. Mah kavramı içinde taşınır ve taşınmaz mallar, menkul kıymetler, bir işletme, intifa hakkı ve nakit para bulunmaktadır.
Günün sosyal ve ekonomik koşulları nazara alınarak vakfın gayesinin gerçekleştirilmesine yeterli mal varlığının fiilen bulunması zorunludur. İleride zaman zaman gerçek veya tüzel kişiler tarafından yapılacak bağış veya yardımlar gerçekleşmiş mal varlığı olarak kabul edilemez.
Olayımızda; tescil istenen vakfın mal varlığı 600.000 liradır. Bu para geniş kapsamlı amacı gerçekleştirmeye yetmez. Bu bakımdan sabit olmayan davanın reddi gerekirken, kabul edilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan sebeplerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 28.4.1987 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.