 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1987/12497
K: 1988/471
T: 19.01.1988
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı şuf'a davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, şuf'alı payın iptali ve tescili isteğine ilişkindir. Mahkeme red kararı vermiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı paydaş (M.)'in payını davılı (M.)'ye 13.2.1986 tarihinde sattığından bahisle, şuf'alı payın iptali ile adına tescilini 12.3.1986 tarihli dilekçesi ile istemiştir.
Davalı, tapuda satış şeklinde gösterilen işlemin gerçekte hibe olduğunu satıcının kocası bulunmadığını, bu nedenle davanın reddini ve şuf'a cereyan etmiyeceğini savunmuştur. Dava, bir aylık hak düşürücü süre içerisinde açıldığından; bu davada halli gereken husus tapuda yapılan işlemin satış mı yoksa bağış mı olduğun tesbiti hususunda toplanmaktadır.
Mahkeme, payı satanla davalının karı - koca olduğunun celbedilen kayıtla saptamış 27.3.1957 gün 12/2 sayılı içtihadı birleştirme kararına dayanarak şuf'anın cereyan etmeyeceğinden bahisle davayı red etmiştir. Anılan içtihadı birleştirme kararı mutlak olarak yapılan işlemin hibe olduğunun kabulüne ilişkin değildir. Bunun ispat edilmesi halinde, şuf'anın cereyan etmiyeceğine dairdir. Davalının bu savunmasını ispat bakımından delil istenmemiştir. Bu bakımdan, savunma gereği davalının göstereceği tanıkların çağrılıp dinlenmesi, gerektiğinde, davacının mukabil delillerini de toplanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken sadece, bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.'nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 19.1.1988 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.