 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1987/12457
K: 1988/384
T: 15.01.1988
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Dava, akde aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesi isteminden ibarettir. Mahkeme istem gibi karar vermiş, hüküm davalı vekilince temyiz olunmuştur.
Davacılar vekili, davalının kiralananı kullanırken gereken ihtimam ve bakımı göstermeyerek yıprattığını, bazı bölümleri odun ve kömür deposu haline getirdiğini, bu nedenle akde aykırı hareket ettiğini iddia etmiştir. Davalı vekili savunmasında oturduğu dairelerin kaloriferli olarak kiralandığını, ancak mal sahiplerinin kalorifer yakmadıkları için soba ile ısınmak amacı ile balkona bir miktar odun ve kömür koyduklarını, bunun için de davacıların muvafakatlarını aldıklarını, davacının daha evvel müvekkiline hakaret etmeleri nedeniyle mahkum olduğunu, bu durumun aralarındaki uyuşmazlığa neden olduğunu, bunun üzerine davacıların, tevali eden basit olayları bahane yaparak tahliyeyi sağlamak istediklerini belirtmişlerdir. Bilirkişi tarafından 12.8.1985 günü tanzim edilen raporda; mecurun kötü kullanmaktan yıpranma ve hasarın bulunmadığını, bir kısım zemin karolarındaki korkuluk demirlerindeki yıpramaların ve arka odaların sıva ve boya kabarmalarının dış etkenlerin tesirleri ile meydana geldiği belirtilmiştir. Her ne kadar 21.2.1986 tarihinde tekrar keşif yapılmışsa da, bilirkişinin raporuna dayanak yaptığı yer, kiralanan yer olmayıp onun altındaki başka bir şahsın oturduğu yer bulunduğundan bu rapora da itibar edilmesi mümkün değildir. Dosyaya ibraz edilen Beyoğlu Sulh Ceza Mahkemesi'nin hakaret davası ile ilgili karar örneğinde davacılardan (S.G.)'ün davalı (A.A.)'a hakeret ettiği sabit olduğu halde mahkemece bunların ters şekilde değerlendirilmesi doğru değildir. Davalı vekilinin davacının muvafakatı ile balkona kömür, odun koyması ile ilgili savunmasına davacılar vekili açıkça karşı çıkmadığından bunun ayrıca tahkikine değer görülmemiştir. Kiralananda yapılan keşif ve toplanan tüm deliller akde aykırılık olgusunu gerçekleştirmediğinden davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde tahliye kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.'nun 428 inci maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 15.1.1988 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.