 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1987/12381
K: 1988/348
T: 15.01.1988
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Dava, iktisap ve konut ihtiyacı sebebiyle kiralananın tahliyesi isteğine ilişkindir. Mahkeme davayı süreden reddetmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
6570 sayılı yasa kapsamına giren kiralananı iktisap eden kimse dilerse eski malik ile kiracının yaptığı sözleşmeye dayanarak aktin hitamında, isterse 6570 sayılı yasanın 7/d maddesindeki sürelerden yararlanarak kiracı hakkında ihtiyaç nedeni ile dava açabilir. Bu iki yoldan hangisi yararına ise onu seçmek yeni malikin hakkıdır. Davada 6570 sayılı yasanın 7/d maddesine dayanılıyorsa yeni malikin dava açabilmesi için iktisaptan itibaren 1 ay içinde kiralananı satın aldığını, ihtiyacında kullanacağını kiracıya bildirmesi ve yine iktisaptan itibaren 6 ay geçmesini beklemesi gerekir. İhtarın iktisaptan itibaren 1 ay içinde kiracıya keşidesi değil, tebliği şarttır. Davanın iktisabı izleyen 6 ay geçtikten sonra açılması süreye bağlı değildir. Aktin sonuna kadar dava ikamesi mümkündür.
Olayımızda: Davacı, dava konusu yeri 8.8.1984 de Medeni Kanun hükümlerine göre iktisap etmiş ve 6570 sayılı yasanın 7/d maddesindeki esaslar dahilinde 30.8.1984 de süresinde davalıya ihtarname tebliğ edilmiştir. Yukarıda belirtildiği gibi iktisap tarihinden altı ay geçtikten sonra dava açılabilecektir. Ancak davacı, davalı kira ilişkisini inkar ettiğinden men'i müdahale davası açmak zorunda burakılmıştır. O davada kira akdi ilişkisi saptandığından bu defa davacı bu davayı açmıştır. Aradan geçen süre zarfında davacının tahliye iradesi sürekli yenilendiğinden eski malikle davalı arasında olan kira akti ilişkisinin de yenilendiği olayımızda kabul edilemez. Bu durumda davanın süresinde açıldığının kabulü ile işin esasına ilişkin delillerin toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde red kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile H.U.M.K.'nun 428 inci maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 15.1.1988 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.