 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1987/12179
K: 1988/85
T: 12.01.1988
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Dava, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi isteminden ibarettir. Mahkemece, istem gibi karar verilmiş hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
B.K.'nun 260 ncı maddesi uyarınca temerrüt sebebine dayalı tahliye davasının kiralayanın açması gerekir. Kiralayan durumunda olmayan malik veya kiralananı sonradan iktisap eden kimsenin önceden kiracıya ihbar göndererek malik olduğunu, kira bedellerinin bundan sonra kendisine ödenmesini istemesi, bu sonuçsuz kalırsa şartları haiz temerrüt ihtarı tebliğ ettirmesi, ondan sonra dava açması gerekir. Dava hakkına ilişkin bu hususun mahkemece kendiliğinden gözetilmesi icabeder. Kiracıya tebliğ edilen ihtarın yasal şartları ve bu kira bedellerinin en az verilen otuz günlük süre içinde ödenmemiş olması gerekir. Kira parası götürülüp kiralayanın ayağında ödenmesi gereken borçlardan olduğundan ona götürülerek elden verilmesi veya masrafı kiracıya ait olmak şartıyla konutta ödemeli olarak gönderilmesi gerekir. Buna uygun olmayan ödemeler yasal değildir. Ancak buna aykırı bir ödeme teamülü taraflar arasında yerleşmişse ona uygun ödeme de geçerli sayılır. Kiracı veya kiralayanın temerrüdü bu esaslara göre çözümlenir.
Olayımızda: Taraflar arasındaki kira sözleşmesine göre yıllık kiranın bilahare 850.000 lira kira olarak kararlaştırıldığı ve yıllık peşin ödeneceği ihtilafsızdır. Kira paralarının bono karşılığı ödeneceği kararlaştırılmış ise de, davacı 7.8.1986 keşide 12.8.1986 tebliğ tarihli ihtarla bono bedellerinin kendisine 10 gün içinde ödenmesini istemiş, ödenmeyince de 24.11.1986 keşide, 8.12.1986 tebliğ tarihli ihtarlı ödeme emri ile temerrüt ihtarı tebliğ ettirmiştir. Bu ihtar B.K.'nun 260 ncı maddesindeki şekil şartlarına uygundur. Davalı istenilen kira parasını 30 günlük yasal süre içerisinde 7.1.1987 tarihinde icraya ödemiş olduğundan temerrüt gerçekleşmemiştir. Mahkemenin davalının davacıyı oyaladığından ve iyiniyet kurallarına riayet etmediğinden bahisle tahliye kararı vermesi doğru değildir. Bu nedenle sübut bulmayan davanın reddine karar vermek icap ederken kabul kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.'nun 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.1.1988 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.