 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1987/10761
K: 1987/10389
T: 27.10.1987
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı şuf'a davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalı tarafından süresi içinde istenilmekle gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, şuf'alı payın iptali ile tescil istemine ilişkindir. Mahkeme davayı kabul etmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacı şuf'alı payın ilişkin olduğu taşınmazın paydaşı bulunduğunu, paydaşlardan (H.Ş.)'ın payını 21.1.1986 tarihinde davalıya sattığını, bu satışı 11.4.1986 tarihinde öğrendiğini iddia ile şuf'alı payın iptal ve adına tescilini, şuf'alı payın ilşkin olduğu taşınmazın paydaşlar arasında taksim edildiğini, bu nedenle şuf'a cereyan etmeyeceğini def'i olarak ileri sürmüştür. Mahkeme savunmada geçer her iki husus da ispatlanamadığından bahisle davayı kabul etmiştir. Dinlenen davalı tanıkları davacının satışı 28.3.1986 tarihinde öğrendiğini beyan etmişlerdir. Bu şahitlerden (A.Y.) aynı zamanda davacının da tanığı bulunmaktadır. Mahkemede davacının satışı 28.3.1986 tarihinde öğrendiğini, ancak esaslı unsurlarını öğrenmediğini kabulle hüküm tesis etmiştir. Davacı pay satışının yapıldığını satıcıya ve alıcının kim olduğunu bildiğine göre satışın esaslı unsurlarını da öğrenmiş olduğunun kabulü gerekir. Bunun aksine dosyada bir delil de bulunmamaktadır. Bu durumda da davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığının kabul edilmesi icabeder. Ayrıca davalı savunmasında taşınmaztın taksim edildiğini bildirmiş, dinlenen tanıklar bu durumu doğrulamış, mahallinde yapılan keşifte de bu husus saptanmıştır. Şuf'alı payın ilişkin olduğu paydaşlar arasında özel olarak taksim edilip her bir paydaş belirli bir kesimi kullanırken bunlardan biri kendisinin tasarrufundaki yeri ve ona tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satmış ise önceden o yerden hak iddia edemiyen paydaşın tapudaki pay satışı işleminden yararlanarak şuf'a hakkını kullanması M.K.nun 2. maddesinde yer alan objektif iyiniyet kuralları ile bağdaşmaz. Bu nedenlerle davanın reddine karar verilmek gerekirken yazılı şeklilde kabul kararı verilmesi usul ve kanuna aykırı olduğundan hükmün bozulması icabetmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün H.U.M.K.'nun 428. maddesi gereğince BSOZULMASINA, 27.10.1987 tarihinde oybirliği ile karar verildi.